İİK.’nın 337/a maddesinde düzenlenmiş bulunan “ticareti terk suçu”nun ticaret şirketi temsilcileri tarafından işlenemeyeceği-
Şirket yetkilisi olan sanığa isnat edilen "ticareti usulüne aykırı terk etmek" suçunun oluşabilmesi için, tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi, bu durumu on beş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve mal beyannamesinin verilmemesinin gerekeceği-
İİK'nun 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan eylem, yalnızca ticareti terk keyfiyetinin ticaret sicili memurluğuna bildirilmemesi değil, bununla birlikte İİK'nun 44. maddesine uygun olarak bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerinin bulunduğu bir mal beyanında bulunulmaması olup; ticaret şirketlerinin müdür veya yetkililerinin İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunu işlemeleri yasal olarak mümkün olmadığı -
… Vergi Dairesi Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile (ya da …. tarihinde yapılan haciz sırasında) şikayetçinin (vekilinin), borçlu şirketin …. tarihi itibariyle ticareti terkettiğini öğrenmesine rağmen, İİK.nun 337/a maddesine dayanılarak, İİK.’nun 347. maddesinde belirtilen üç ay ve her halde bir yıllık süreler geçtikten sonra şikayette bulunmuş olması nedeniyle “şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine” karar verilmesi gerekirken, “… sanığın (sanıkların) üzerlerine atılı suçtan ayrı ayrı beraatlerine” şeklinde karar verilemeyeceği-
Ticaret şirketlerinin müdür veya yetkililerinin icra ve İflas Kanunu'nun 337/A maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunu işlemelerinin yasal olarak mümkün olmadığı-
Ticareti terk suçunun oluşabilmesi için, sanığın ticaret sicili memurluğuna kayıtlı olması, ticareti terk ettiğini on beş gün içerisinde kayıtlı olduğu ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesi gerekmesi nedeniyle, ticaret sicili memurluğunda kayıtlı olup olmadığı sorulmalı ve kayıtlı adresinde zabıta araştırması yaptırılmasının gerekeceği-
Ticareti terk etmek suçundan dolayı yapılan yargılamada duruşma davetiyesinin sanığın terk ettiği bildirilen adresine Tebligat Kanununun 35 inci maddesine göre yapılan tebligatın, sanığın eline geçmeyeceği, şikayetçi ve hatta mahkeme tarafından öngörülmesi nedeniyle usulüne uygun olduğundan söz edilemeyeceği-
Şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine haciz için gidildiğinde, şirketin adresinde bulunmadığının görülmesi üzerine, yetkili sanık hakkında ticareti terk suçundan dolayı süresinde şikayette bulunulduğunda, işin esasına girilerek, istem hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, şirketin tescilli adresinden başka bir adresine haciz için gidildiği tarihin esas alınarak, “şikayetin süresinde olmadığı” gerekçesiyle “şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine” karar verilemeyeceği-