İş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine ilişkin davada, somut olayda davalı tarafından ibraz edilen ödeme belgesinin davacı tarafından imzalanıp imzalanmadığının açıklığa kavuşturulmadan karar verildiği; davacının imzasının bulunduğu iddia edilen ödeme belgesinin altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda, imza incelemesine esas olmak üzere, dosyada fotokopileri ibraz edilmiş olan belgelerin asılları ile davacının mukayeseye elverişli imzalarını içeren belgelerin dosya arasına getirtilmek suretiyle Adli Tıp Kurumundan imza incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İhbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, gece çalışması, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada, davalı işveren tarafından ibraz edilen ibranamede 500,00 USD dolar ücret alacağı ödemesi yapıldığı, anılan ibranamenin davacının imzasını içerdiği; söz konusu ibraname, anılan alacak bakımından tahakkuk ettirilen miktarla sınırlı olmak üzere makbuz hükmünde olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan ücret alacağından bu miktarın mahsup edilmesi gerektiği-
Taraflar arasında yapılan sözleşmede yer alan ''… Bu sözleşme ile şirkete yönelik geçmişte doğmuş olduğunu iddia ettikleri yada gelecekte doğmuş olabilecek tüm diğer hak ve alacaklarından da feragat ettiklerini ve her türlü alacak iddiası sebebiyle gayri kabili rücu şekilde ibra ettiklerini kabul, beyan ve taahhüt ederler…'' şeklindeki maddenin, ibra tarihinden önce açılan davadaki alacağı da kapsadığı-
Kurum alacaklarında tahsil zamanaşımının borcun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre belirleneceği- 3917 sayılı Kanunun getirdiği düzenlemenin geçerli olduğu dava konusu döneme ilişkin prim vs. alacakları için tahsil zamanaşımı süresinin 5 yıl olup zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yılbaşı olduğu- Ödeme emrinin tebliği veya Kanunda sayılan diğer nedenlerle tahsil zamanaşımı kesildikten sonra takip eden yılbaşından itibaren yeniden işlemeye başlayacağı- Yeniden işlemeye başlayan 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş ise davacıların bu borçlardan sorumlu olmadığının kabulü gerektiği-
İbraname savunmasının, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olduğu ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği- Çalışma şeklinin 24 saat mesai 48 saat dinlenme şeklinde olduğu durumlarda, işçi birinci hafta 3 gün ikinci ve üçüncü haftalar 2 gün dördüncü hafta yine 3 gün çalışacağından, ilk hafta (3x3=) 9 saat, ikinci ve üçüncü haftalarda (2x3=) 6 saat, dördüncü hafta ise yine (3x3=) 9 saat fazla çalışmış sayılacağı- Bilirkişi tarafından davacının fazla mesai ücreti hesaplanırken, yukarıda tanık beyanlarının hatalı değerlendirilerek, davacının 24 saatlik çalışmalarının denetime elverişli şekilde belirtilmemesi, çalışma saatlerinin yukarıda yazılı esaslara aykırı şekilde değerlendirilmesi ve günlük 14 saat çalışma sınırı aşılacak şekilde hesaplama yapılmasının hatalı olduğu-
İbra sözleşmesi ile sona eren borç ilişkisine dayanılarak, alacak isteminde bulunulamayacağı-
Zamanaşımı süresinin dolmasından sonra alacaklıya yöneltilen borç ikrarının, zamanaşımı definden zımni (örtülü) feragat anlamına geldiğinin, öğretideki baskın görüşlerle ve yargı inançlarıyla da doğrulanmakta olduğu; dahası, zamanaşımı süresinin dolmasından sonra alacaklıya karşı bir borç ikrarında bulunan borçlunun da bu borç ikrarına dayanılarak açılan davada zamanaşımı defini ileri sürmesi çelişkili davranış yasağını oluşturduğu ve MK. md. 2. ye aykırı olup, hukuken korunamayacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor