Sigorta menfaatinin gruplandırıldığı sigortalarda, her bir grup sigorta sözleşmesinin özel bir kısmını teşkil ettiğinden, her bir grubun ikame değerinin ayrı ayrı tesbit edileceği ve her bir grup için tesbit edilen sigorta bedelinin münhasıran o gruba ilişkin olacağı, dolayısıyla menfaat değerinin altında (eksik sigorta) sigortanın varlığının tespiti bakımından her bir grubun bağımsız olarak ele alınacağı, buna göre her bir grup için o grubun toplam sigorta değeri ile o grup için belirlenmiş sigorta bedeli karşılaştırılarak eksik sigortanın varlığının tesbit edileceği-
Mahkemece poliçedeki anılan şartın gereğini yerine getirilmesinin mümkün olup olmadığının araştırılıp tartışılmak ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Hasarlanan kaskolu araçtaki hasarın alkol nedeniyle teminat dışı kalması için sürücünün münhasıran etkisiyle kaza yapmış olmasının gerekeceği-
Kasko sigortacısının, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçeceği ve bu sebeple sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olup, bu halefiyet ilkesi gereğince, sigortalının zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise, kasko sigortacısının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açmasının gerekeceği- Zorunlu mali sorumluluk sigortacısının yer aldığı davada, sigorta rücu davasının bu davalının ikametgahında da açılmasının mümkün olduğu kabul edildiğinden, "zorunlu mali sorumluluk sigortacısı” davalının dava tarihindeki yasal ikametgahı mahkemesinde açıldığına göre, yerel mahkemenin, yargılama sırasında meydana gelen adres değişikliği ve bu davalı hakkındaki davanın takipsiz bırakılmasını dayanak alarak davanın diğer davalının ikametgahı ve haksız fiilin vuku bulduğu ortak yetkili yer mahkemesinde görülmesi gerektiğine karar vermesinin isabetsiz olacağı-
Davaya konu olayda, 1.12.1999 tarihi öncesinde sigorta ettirene yapılmış usulüne uygun bir ihtar bulunmadığından, bu tarihten önce sigorta sözleşmesinin kendiliğinden münfesih olduğunun kabulünün mümkün olmadığı-
İbra sözleşmesinin müteselsil borçlulardan biri ile yapılması halinde ibra edilen miktarın diğer alacaklılar için de geçerli olmasının, bu hususun, ibra sözleşmesinden anlaşılmasına bağlı olacağı, aksi halde diğer müteselsil borçluların borcun tamamından sorumlu olacağı, ancak ibra sözleşmesinin borçlular arasındaki iç ilişkiyi etkilemeyeceği yani ifada bulunmuş olan borçlunun ibra edilerek borçtan kurtulan diğer borçluya rücu edebileceği-
Davacının olumsuz zararını isteyebilmesi için, sözleşmenin feshedilmesinde bir kusurunun olmaması gerekeceği, davacının irtifak hakkının iptal edilmesinde kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini kanıtlayamadığı, bilakis sözleşmenin davacının kusurlu davranışı sonucu iptal edildiği anlaşıldığından, olumsuz zararını da isteyemeyeceği-
Kamu yararı- düzeni- amacına yönelik bu emredici “Noterce yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir” kuralı açık ve ortada iken, aracın kayıt maliki dışında bir başkasına ait olduğu yolundaki mücerret açıklamalara değer verilerek, o şahsın malik olduğunun; bu suretle menfaat sahibinin değiştiği ve sigorta akdinin sona erdiğinin kabulüne olanak bulunmayacağı-
Davalı sigortacıya masrafların ödenmesi için usulüne uygun şekilde 15.2.2000 günlü yazı ile 23.2.2000 gününde başvurmuş, sigortacı sekiz iş günü geçmesine rağmen borcu ödememdiğinden sigortacı sekiz iş günü sonu olan 2.3.2000 tarihinde temerrüde düşmüş olduğundan mahkemece bu tarihten icra takibine kadar hesap edilen faiz miktarında sorumlu tutulmuş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
Mahkemece, kesin mehilin sonucu açıklanıp ihtar edilmediğinden böyle bir ara kararını yerine getirmeyen tarafın bu durumun sonuçlarından sorumlu tutulmasının düşünülemeyeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor