Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu, davalı kadının mevcut olan parasının onu yoksulluktan kurtaracak miktarda olmadığı, bu sebeple Medeni Kanunun 144. maddesi şartlarının oluştuğu, davalı lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası taktiri gerekeceği-
Nafaka davalarında kesinlik sınırı belirlenirken, nafakanın aylık (artış) tutarının esas alınacağı–
Dava dilekçesinin sonuç bölümünün 2. bendindeki açıklamalar davacının yoksulluk nafakası istemine yönelik iradesinin varlığını ortaya koyduğu, o nedenle yerel mahkemenin dava dilekçesinde yoksulluk nafakası istenmediğinden HUMK.nun 74. maddesi gereğince yoksulluk nafakası talep edilemeyeceğine dair direnmesinin isabetli olmayacağı-
Boşanma ve yoksulluk nafakası kararından sonra babasından dul ve yetim maaşı atan kişinin yoksulluğunun kalmadığı düşüncesiyle nafakanın kaldırılamayacağı–
Asgari ücretle çalışan ve düzenli bir geliri bulunan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği–
Boşanma ile birlikte davacı kadının yoksulluğa düşeceği anlaşıldığı halde yoksulluk nafakasına takdir edilmemesinin doğru olmayacağı–
İşyerinden kendi isteği ile ayrılıp işsiz kalan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği–
«İş aradığı halde bulamadığını» kanıtlayamayan Almanya’da tahsil görüp iç mimar olan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği–
Boşanmada daha ağır kusurlu bulunmaması koşulu ile, yoksulluğa düşen eş için yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekeceği–
Kadının genç (yaşının küçük) olması nedeniyle, yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilemeyeceği–