Miras bırakan boşanmış ve çocuksuz olarak öldüğünden mirası 1/2'şer olarak anne ve babaya, onlarda ölü olduğundan anne ve babanın alt soylarına geçeceği-
Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri ya da mirasın veya mirastan feragat sözleşmesi hallerinin bulunması mirasçılık belgesi istemine engel olmayıp, bu hallerin varlığı halinde hukuki sonuçların, terekenin bölüştürüleceği sırada gözetileceği hususu hüküm yerinde işaret edilmek suretiyle, tüm mirasçıların ve miras paylarını gösterir biçimde hüküm kurulmasının zorunlu olacağı-
Davacı babasına intikal eden mirasta hak sahibi olduğundan bu yön gözetilmeden eksik pay içeren mirasçılık belgesinin iptali gerekeceği-
Altsoyu bulunmayan miras bırakanın eşi, miras bırakanın ana babası veya bunların altsoyu ile mirasçı olursa miras payının yarısını alacağı-
«Türkiye Cumhuriyeti ile arasında karşılıklık olmayan devlet vatandaşlarının, kanuni miras yoluyla edindikleri taşınmazların intikal işlemlerinin yapılarak tasfiye edilip bedele çevrileceğini» öngören 19.7.2003 tarihli 4916 sayılı Yasa’nın bu tarihten önce açılan miraslarda uygulanma olanağı bulamayacağı–
Hâkimin, «Türk kanunlar ihtilafı kuralları»nı ve bu kurallara göre yetkili yabancı hukuku re’sen uygulayacağı, yabancı hukukun muhtevasının tesbitinde, hakimin tarafların yardımını isteyebileceği– Yabancı bir hukuka tâbi olarak, yabancı ülkenin usul hükümlerine göre gerçekleştirilmiş olan bir evlât edinmenin, Türk hukuku bakımından «yabancı bir evlad edinme işlemi» olduğu, böyle bir evlatlık ilişkisinin MÖHUK’un 18. maddesindeki koşulların yerine gelmiş olması halinde, Türk hukuku bakımından geçerli bir evlad edinme olarak kabul edilebileceği–
Miras paylarının, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre belirleneceği-
«Evlilik akdinin mutlak butlan nedenîyle iptaline» ilişkin kararın kesinleşmesinden önce akıl hastası olan eşin ölümü halinde, sağ kalan eşin -iyiniyetli olup olmadığına bakılmaksızın- ona mirasçı olabileceği -
Gaiplik kararı, ölüm tehlikesi veya son haber gününden itibaren hüküm ifade ettiğinden, gaibin mirasının da o tarihte açılmış sayılacağı-
Miras bırakanın ölümünden sonra mülkiyet gibi zilyetliğin de diğer mirasçılara intikal edeceği, taksim olmadıkça, bir mirasçının zilyetliği, diğer mirasçılar adına sürdürmüş sayılacağı-