İtirazın iptali istemine ilişkin davada, görev hususunda, davacının tacir olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Faiz oranı konusunda alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan “bono dışındaki sözleşmelerde” öngörülen ve “bono nedeniyle” alınacak faizi belirleyen “akdi faiz” ile ilgili anlaşmanın tarafları bağlayacağı, 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre de “sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği”, sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise, takip dayanağı bonoya açıkça atıf yapılmış olması diğer bir deyişle “bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağı”nın, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarının belirtilmek suretiyle açıklanmış olmasının gerekeceği-
Trafik kazası nedeniyle zarar gören üçüncü kişiye davacı trafik sigortacısı tarafından ödenen tazminatın sigortalısından rücuen tahsili istemine ilişkin davada, davacının ödeme yaptığı kişinin haklarına halef olmaktan dolayı değil, sigortalısı olan davalının ZMSS sigorta poliçesine ve ZMSS Genel Şartları'na aykırı davranışı nedeniyle tazminat isteminde bulunduğu anlaşıldığından, uyuşmazlık sigorta hukukundan (TTK. mad. 1401 vd.) kaynaklanmış olması sebebiyle, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği (TTK. mad. 4/1-a)-
Faturadan kaynaklı alacak davasında, itirazın kaldırılmasını talep eden alacaklı, tacir olup alacak konusu ticari iş sayıldığından takip öncesine ilişkin faizin, ticari faiz üzerinden hesaplanacağı ve takip tarihinden sonrası için de ticari faiz uygulanacağı-
Zorunlu mali sorumluluk sigortası, işletenin ve kusurundan sorumlu olduğu sürücünün 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türü olduğu,davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı araç ile kazaya karışan aracın sürücüsü olan davacının meydana gelen kaza sonucu, yaralanması nedeni ile uğradığı maddi zararlarının tazmini davasının Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Davacıya ait fabrika binasına giden doğalgaz boru hattının delinmesi olayında, davacı, talep sonucunu artırdığı ıslah dilekçesi ile uğradığı zarar tutarının olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödetilmesi isteminde bulunmuş olup, mahkemece gerekçe gösterilmeksizin istemin yasal faizi ile birlikte ödetilmesine karar verildiği, oysa ki; taraflar tacir olup TTK'nın 3. maddesine göre bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün muamele ve fiillerin ticari işlerden olduğu ve 3095 s. K.'nun 4089 s. K. ile değişik 2. maddesinin 2. fıkrasında “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir.” biçimindeki düzenlemeye göre somut olayda istem gibi avans faizine hükmedilmesi gerektiği-
6102 sayılı TTK'nun 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden önce açılmış olan cari hesap alacağına dayalı itirazın iptali davasında, mahkemece değişiklikten önceki yasal düzenleme gözetilerek işbölümü itirazının kabulü ile işbölümü sebebiyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine şeklinde hüküm tesis edilmesi gerektiği-
Trafik kazası nedeniyle zarar görenlere davacı trafik sigortacısı tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkin davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu'nun 20/son maddesinde "idari para cezalarının genel esaslara göre tahsil edileceği" düzenlendiğinden, uyuşmazlığın çözümünde genel hukuk mahkemelerinin görevli olduğu ve davalının banka olduğu gözetildiğinde, TTK'nun 3. maddesi kapsamında kalan dava konusu ihtilafın da ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
'Eşin ancak diğer eşin rızası ile kefil olabileceğini’ düzenleyen TBK’nun 584. maddesinin, kambiyo senedini kefil/aval sıfatıyla imzalayan eşler hakkında uygulanamayacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor