Davalı şirket ile davacı sigortalısı arasında sigorta sözleşmesi bulunması nedeniyle  uyuşmazlığın ticari iş niteliğinde olduğu- Bu halde temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerektiği-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında, haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemi-
Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılacağı (TTK. mad. 19/2)- Temlik alan temlik eden yerine geçecek ve temlik edenin bütün haklarına halef olacağından, alacağın temlikinin, %126 olarak itiraz edilmeksizin kesinleşmiş olan faiz oranının uygulanacak faiz oranının belirlenmesinde sonuca etkili olmayacağı- Takibe dayanak kredinin ticari kredi olması halinde, TTK. mad. 8/1 uyarınca, ticari faizin serbestçe belirleneceği ve bu durumda Tüketici Kanunu ve Borçlar Kanunu uygulanamayacak olup, takip talebinde belirtilip itirazsız kesinleşen %126 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerektiği-  Takibe dayanak kredi sözleşmesinin Tüketici Kanunu kapsamında olması halinde; TTK. mad. 8/3  ve 6502 s. K. mad. 8/2 uyarınca bu krediye uygulanacak faiz, ticari faiz değil yasal faiz olacağından, bu durumda takip tarihi itibariyle uygulanması gereken -06.03.2003 tarihli 4822 s. K. mad. 15 ile değişik- 4077 s. K. mad. 10/f uyarınca takibe işleyecek faizin, kredi sözleşme faizinin %30'unu geçemeyeceği, 4077 sayılı K. 6502 s. K. ile yürürlükten kaldırılmış olup (yürürlük: 01.06.2014) yeni Tüketici Kanunu'nunda önceki 4077 s. K.'nun 10/f. maddesine benzer bir düzenleme olmadığı  ve bu durumda TBK. mad. 88 ve 120 hükümlerinin tüketici kredisinde de uygulanacağı ve TBK'nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihine kadar 4077 sayılı Kanun'nun 10/f maddesine göre belirlenecek faiz oranının, bu tarihten sonra ise, TBK'nın 120. maddesinde belirlenen faiz oranı üzerinden faiz hesabı yapılması gerektiği- Takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesi fotokopisinde, kredinin tüketici kredisi niteliğinde olduğuna ilişkin bir açıklama yer almayıp mahkemece öncelikle, takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesinin tüketici kredisi niteliğinde olup olmadığının ilgili bankadan kredi sözleşmesi aslı getirtilmek suretiyle belirlenmesi ve kredi sözleşmesinin niteliğine göre gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerektiği-
Faturaya dayalı icra takibine itirazın iptalinde görevli mahkeme konulu uyuşmazlıkta, faturayı düzenleyen davacı taraf ticari şirket olsa da; davalının tacir olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kalmadığı, itirazın iptali istemine dair olduğundan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Islah müessesesinin, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağladığı- Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahının mümkün olduğu ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunmasının şart olduğu- Yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmadığı- Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçeceği ve yine tek bir dava söz konusu olacağı- Gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem de dahil, her türlü nedenden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, talep halinde, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın kısa vadeli avans kredileri için uyguladığı faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçelerle yasal faize karar verilmesinin doğru olmadığı-
TTK. mad. 3, 11, 16/1 ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalının tacir, davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu ve tacirin haksız fiilinden kaynaklanan tazminat davasının adli yargıda bakılması gerektiği nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Hükme esas alınan rapor kaza tarihinde henüz yürürlükte olmayan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre düzenlenmiş olup kaza tarihinde geçerli olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre düzenlenmeyen maluliyet raporunun hükme dayanak yapılamayacağı- Kazaya sebep olan aracın kamyonet olması dikkate alındığında -TTK. mad. 3 ve 3095 s. K. mad. ve 2/1 uyarınca- avans faizine hükmedilmesi gerektiği- Davanın tam kabulle sonuçlanmış olmasına göre yargılama masraflarının davalılar aleyhine hükmedilmesi gerektiği-
Tacir olan davalı İSKİ Genel Müdürlüğü ile davacı arasında haksız fiilden kaynaklanan davaya adli yargıda bakılması gerektiği-
Tacir oldukları sabit olan taraflardan davacının talebi olan tapu iptali ve tescil ile tazminat istemi davalı şirketin ticari işletmesiyle ilgili olmadığından, davanın "nispi ticari dava" olarak nitelendirilemeyeceği ve bu durumda, davaya bakma görevinin HMK. mad. 2 uyarınca asliye hukuk mahkemesine ait olduğu-
Bir davanın ticari dava olabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletmelerinden kaynaklanması gerektiğinden, davalının tacir olup olmadığı araştırılmadan ve görev itirazı üzerinde durulmadan, mahkemenin kendini görevli sayarak yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar vermesinin hatalı olduğu- İtirazın iptali davasında, icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulması halinde, mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelenerek, icra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varılması halinde, mahkemece kendisinin yetkili olup olmadığına bakılmaksızın "yetkili yerde usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığından" itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor