Mahkeme, davalı tarafın ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata ilişkin itirazı HMK 'nın 394/4 maddesi uyarınca usulüne uygun değerlendirmediğinden, HMK 'nın 341 maddesi uyarınca istinafa tabi usul ve yasaya uygun verilmiş bir karar bulunmadığından davalının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği-
Dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı iken bu kez icraen satıldığı ve dava dışı banka adına tescilinin yapıldığı ve banka tarafından da taşınmazın tedbire itiraz eden 3. kişiye temlik olunduğu anlaşıldığından, davada taraf olmayan ilgili 3. kişi tarafından dava konusu taşınmazın edinilmesi şekli de gözetilerek adı geçen vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulü gerekeceği-
Kambiyo vasfına haiz olmadığından bahisle açılan menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebin HMK'nun 394. maddesi uyarınca; taraflar duruşmaya çağrılıp, itiraz edilen tedbir kararına karşı gerekli incelemenin yapılması gerektiği, düzenlemenin emredici nitelikte olduğu anlaşılmakla; istinaf talebinin bu açıdan kabulünün gerektiği-
Kanun koyucunun ihtiyati tedbire ilişkin kanun yollarına ilişkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir şekilde yapması, HMK'nın 395. ve 396. maddelerinde bilinçli şekilde aynı Kanun'un 394/5. fıkrasına atıf yapmaması karşısında, Mahkemenin 600.000 TL teminat yatırılması halinde şirket hisseleri üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik ara kararına karşı, kanun yolu, dolayısıyla istinaf yolu kapalı bulunduğundan davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin dilekçesinin "itiraz dilekçesi" olarak dikkate alınması ve bu taleple ilgili mahkemece olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararına ve bu kararın infazına yönelik itiraz ve şikayetleri uyarınca açılan davaya bakma görevinin tedbir kararı veren mahkemeye ait olduğu-
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit talebine ilişkin davada, tedbir kararının değiştirilmesi kararı, davacı vekilinin yokluğunda verildiği için; davacı vekilinin mahkemenin tedbirin değiştirilmesi kararına HMK'nun 394. maddesi uyarınca itiraz hakkı bulunduğu, ancak davacı vekili itiraz hakkını kullanmadan, istinaf yoluna başvurduğundan istinaf başvuru şartının gerçekleşmediği-
HMK' nın 394/4. maddesinde, ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine mahkemenin ilgilileri dinlenmek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinde inceleme yaparak kararını vereceği belirtilmiş olup bu fıkranın duruşma açılması ve ilgilileri dinlemek üzere davet hususunda emredici hüküm içerdiği, hakime takdir hakkı tanımadığı-
"İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler." şeklindeki HMK. mad. 394/3 uyarınca, Tasarrufun iptali davasını kazanan kişinin aldığı karar ile, mahkemece iflasının ertelenmesi istenen şirketlerden Ltd. Şti. adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının, satışa engel olmadığının tespitine ve satışına izin verilmesini talep etmiş olup, bu alacaklının dilekçesinin ihtiyati tedbir kararına itiraz niteliğinde olduğu ve süresinde verildiği, istemde bulunanın ihtiyati tedbire itiraz hakkının bulunduğu- Üçüncü kişinin davacısı, iflasının ertelenmesi istenen şirketlerden Ltd. Şti.nin ise davalılarından olduğu davada, taşınmazdaki satışların iptali ile üçüncü kişinin alacaklısı olduğu icra dosyasındaki alacağın tahsili amacı ile üçüncü kişiye taşınmaz için haciz ve satış isteme yetkisi verilmiş olduğu, bu hakkın şahsi ve nispi olup ayni bir nitelik arz etmediği, verilen tedbir kararının üçüncü kişinin haklarını etkiler nitelikte olduğu gibi maddi hukuka da ilişkin olduğu ve tasarrufun iptali davasında verilen ilamın infazını da engellediği-
Tedbir kararının şartlarından olan, tedbir verilmemesi halinde yargılama sonuçlanıncaya kadar, dava konusu hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya gecikme sebebiyle bir sakınca, ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi karşısında İDM'nin davacı tarafın davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etme koşulunu yerine getirdiğinden, ihtiyati tedbir kararı verdiği, verilen karar somut uyuşmazlığa uygun, tedbirin kaldırılmasını gerektirecek sebepler yerinde görülmediğinden, İDM ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan tedbire ilişkin istinaf başvurusunda bulunanların istinaf başvuru taleplerinin esastan reddine ilişkin kesin karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati tedbir kararının infaz memurunca uygulanmasına ilişkin itirazların, ihtiyati tedbir kararını veren mahkemeye yapılması gerektiği (HMK. mad. 393 ve 394/2)- İcra memurunun ise, "tedbir kararını infazla görevli memur" sıfatında olduğu-