Sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin yerine getirileceği yer icra dairesinde de takip yapılabileceği; sözleşmenin yerine getirileceği yerin öncelikle tarafların açık veya zımni iradesine göre belirleneceği, bu hususun anlaşılmadığı hallerde, BK.'nun 73. maddesine (şimdi; TBK. mad. 89) göre hareket edileceği (Alacaklının kira alacağından kaynaklanan takibini 'kiralananın bulunduğu yer' veya 'borçlunun ikametgahı'nın bulunduğu yer icra dairesinde de yapabileceği)
“Satışa hazırlık işlemleri”ne yönelik şikayetlerin istinabe olunan (talimat yazılan) icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi tarafından inceleneceği–
Davanın konusu sözleşmeden doğan bir para borcu olup da sözleşmede aksi kararlaştırılmamış ise, bu para borcunun, alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödeneceği, başka bir anlatımla bu para borcunun yerine getirileceği ( İcra İfa edileceği ) yerin, alacaklının ikametgahı olacağı, bu durumda alacaklının, para borcunun ödenmesi için ( borcun yerine getirileceği yer olan ) kendi ikametgahında dava açabileceği, açıklanan nedenlerle, alacaklı davacının ikamet ettiği yer tetkik merciinden borçlunun itirazının kaldırılmasını istemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından direnme kararının bozulması gerekeceği-
HUMK. 193/III’deki on günlük sürenin, icra mahkemesinin yetkisizlik kararı hakkında Yargıtayca verilen «onama kararı»nın taraflara tebliğinden itibaren, «karar düzeltme» süresinin geçmesinden itibaren (eğer; bu karara karşı «karar düzeltme» yoluna gidilmişse, «karar düzeltme isteminin reddine» ilişkin kararın ilgililere tebliğinden itibaren) işlemeye başlayacağı– Not: Yeni HMK. mad. 20'de ise Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren "iki hafta" içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir.
İcra mahkemesince «icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine» dair verdiği kararın kesinleşmesi üzerine, alacaklının on günlük (şimdi HMK. gereğince "iki haftalık" ) hak düşürücü süre geçtikten sonra «icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini» istemiş olması halinde, «önceki (yetkisiz icra dairesindeki takibin) açılmamış sayılacağı»-
«Yetki itirazı»nda bulunan borçlunun «yetkili olmaları koşuluyla» birden fazla icra dairesinin yetkili olduğunu bildirebileceği - Bu durumda, alacaklı tarafa tercih hakkını neresi için kullandığı sorularak, «yetkili icra dairesi»nin belirleneceği-
«İtirazın iptali davası»nın, icra takibinin uzantısı olduğu, iki dosyanın bir birlik oluşturduğu, davalının (borçlunun) icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olması halinde, bu «hadise»nin çözümlenmeden davaya devam edilemeyeceği, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkemenin öncelikle -icra mahkemesinin yerine geçerek- icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi ve borçlunun bu itirazını yerinde bulması halinde, işin esasına girmeden «icra dairesinin yetkisiz olduğuna» aksi halde ise, işin esasına girip, toplanacak delillerle oluşacak sonuca göre karar vermesi gerekeceği-