Davacının eldeki davada ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanması halinde, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi gerektiği, ayrıca, davada muris muvazaası hukuksal nedenine de dayanıldığına göre mirasbırakanın ehliyetli olduğunun saptanması halinde muvazaa iddiasının incelenmesi gerekeceği-
Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemeyeceğinden ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları, hasta gözlem (müşahede) kağıtları, film grafilerinin eksiksiz getirtilmesinin zorunlu olacağı-
Davacının dava ehliyeti olup olmadığının belirlenmesi açısından kısıtlanmasına yönelik olarak açılan davanın neticesi beklenerek, kısıtlanması halinde dava ehliyeti söz konusu olamayacağından, vasisinin davaya dahil edilip usulünce taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılan zabıta araştırmasında kısıtlı adayının 35 yıldır mernis kaydındaki adresinden başka bir adreste ikamet ettiği anlaşıldığından, mernis adresindeki bildirimin aksine kısıtlı adayının yerleşim yerinin 35 yıldır yaşamakta olduğu yer olduğunun kabulü gerekeceği ve vasi atanmasına ilişkin davanın burada görülmesi gerektiği-
Hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu, ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenmesi gereğinin ortadan kalkacağı gözetilerek ehliyetsizlik iddiasının öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahede kayıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi, akit tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup-olmadığı yönünde rapor alınması gerekeceği-
Kural olarak TMK 'nun 15.maddesi hükmü gereği, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukuki bir sonuç doğurmayacağından, kısıtlının tüketici kredi sözleşmesi geçersiz olup, hukuki bir sonuç doğurmayacağı-
Adi ortaklık adına yapılan genel haciz yolu ile takipte, tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklığın icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasını talep etme ehliyetinin olmadığı-
Sözleşmenin taraflarından birinin ehliyetten yoksun bulunduğu iddia edilmişse, bu iddianın araştırılması; ölünceye kadar bakım sözleşmenin, bakım alacaklısının ehliyetsizliği nedeniyle geçersiz olduğu iddiasının, hukuki ehliyeti bulunup bulunmadığı konusunda rapor alındıktan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
TMK. m.15 uygulamasının istisnası kapsamında aynı Kanun'un 2. maddesi gereğince, sadece bonoların keşide tarihi ve sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle“fiil ehliyetine” haiz olmayan davacı iş sahibinin; davalı yüklenici şirketin hak ettiği iş bedelini, mahsuben yaptığı fazla ödemenin iadesini ve bedelsiz kalan bonolardan ötürü de borçlu olmadığının tespitini istediği için, ehliyetsiz olduğunun kabulü halinde dahi davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin geçersizliğinden söz edilemeyeceği-
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.01.1976 günlü ve 477/12 sayılı kararına göre, davada taraf olma ehliyeti, medeni haklardan yararlanma hakkının bir sonucu olduğundan, kısıtlanan kimse; medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun bulunması nedeniyle her ne kadar kendisi dava açamaz ise de sözü edilen haklardan yararlanma ehliyetine haiz bulunduğundan aleyhine dava açılabileceği ve davalının kısıtlı olduğunun mahkemece her ne suretle olursa olsun öğrenilmesi halinde re'sen kanuni mümessile tebligat yapılmasının gerektiği-