Kamulaştırmasız el atma nedeniyle verilen tazminata ilişkin ilamlarda taşınmazın mülkiyeti tartışma konusu yapılmayıp tazminat hususu tartışıldığından ilamın taşınmazın aynı ile ilgili kabul edilemeyeceği ve bu ilamların kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği-
10.04.2012 tarihli takip konusu ilamda idarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından sonra olduğu, ilam tarihi yeniden haciz yasağının getirildiği 11.06.2013 tarihinden önce olduğundan idarenin mal, hak ve alacaklarına haciz konulabileceğinin kabulü ile şikayetin reddine karar verileceği-
Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğinden (HMK. mad. 26/1), şikayetçi borçlu vekilinin ilama aykırı icra emrinin iptalini talep etmesi halinde, mahkemece ‘davalı alacaklı tarafından davacıya banka hesap numarası yazılı olarak bildirilmeden icra takibi başlatıldığı anlaşıldığından, takip yapma hakkı doğmadığından bahisle icra emrinin iptaline’ karar verilmiş olmasının isabetsiz olacağı-
İİK'nun 32. maddesi gereğince; para borcuna dair olan ilam icra dairesine verilince icra memurunun borçluya bir icra emri tebliğ etmesi gerekeceği-
Mahkemece asıl alacağın avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verildiği, bu faiz oranın, 3095 sayılı Yasa'nın 2/2. maddesinde öngörülen avans faiz oranları olup, TCMB tarafından belirlenen ve yayınlanan avans faiz oranları aynen alınarak yapılan ve denetime elverişli olmayan hesaplama ile sonuca gidilemeyeceği-
Menfi tespit ilamlarının kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı, borcun internet bankacılığı aracılığıyla takibe başlandıktan sonra alacaklı hesabına ödendiği gözetilerek, ilamın kesinleşmediğinin anlaşılması halinde takibin iptaline, aksi halde, ödeme tarihi itibarıyla istenecek faiz, icra vekalet ücreti ve masrafların gerekirse bilirkişi vasıtasıyla hesap ettirilerek, mahsubundan sonra karar verilmesi gerekeceği-
İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı gerekeceği-
Hakem heyeti kararları ilam niteliğinde olup, HMK'nun 407 ve devamı maddelerine göre iptal davası açılıp iptal edilmedikçe (HMK'nun 439. maddesi) ilamlı takibe konu edilebileceği-
Takip dayanağı ilam tespit hükmü niteliğinde olup, eda hükmü içermeyen ilama dayanılarak ilamlı takip yapılamayacağı-
İlk takipten feragat edilmeksizin aynı ilama dayanılarak yeni bir takip yapılması halinde ikinci takip mükerrer olacağından mahkemece şikayetin kabulü ile mükerrer takibin iptaline karar vermek gerekeceği-