Feragat davaya son veren bir taraf işlemi olup, davacının talep sonucundan kısmen vaya tamamen vazgeçmesi olarak tarif edildiği- Feragatin, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı- Davacı (temlik alan) vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etme yetkisinin olduğu anlaşılmakla, davayı sona erdiren taraf işlemleri olduğundan asıl dosya yönünden ve birleşen dosya yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verileceği-
İrade bozukluğu hâllerinde feragatin iptalinin istenebileceği- Dosya numarası yanlış yazıldığından, açıklamada (beyanda) esaslı yanılma (hata) hukuki sebebine dayalı olarak feragatin iptalinde hukuka aykırılık bulunmadığı- "Feragat beyanını içeren dilekçede, dosya numarasının yanlış yazılmış olmasının vekilin işini yaparken özen yükümlülüğüne uymamasından kaynaklanmakta olduğu ve feragatin davalı taraf için oluşturduğu maddi ve usul hukukuna ilişkin sonuçları engellememesi gerektiği, bu nedenle yanılmaya dayanılamayacağı" görüşü ile "dilekçelerdeki esas numarasının ardışık olmasının ve davacı tarafça sunulan feragat dilekçesinin yanılmaya dayalı olarak verildiğine dair dilekçenin ertesi gün verilmesinin yanılma durumunun ispatı için yeterli olmadığı" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Davacı sağ kalan eş tarafından açılan boşanma davasının, davalının ölümü ile konusuz kaldığı, eşlerin evlilik birliği ölümle sona erdiği ve ortada davacı tarafından sürüdürebilir nitelikte bir boşanma davasının kalmadığı, dolayısıyla davacının; talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak ifade edilen feragat dilekçesinin hüküm ve sonuç doğurmayacağı- Birliğin ölümle sona erdiği eldeki boşanma davasının, ölen eşin mirasçılarının 4721 sayılı Kanun'un 181/2 nci maddesi uyarınca davaya devam etmeleri neticesinde kusur tespiti davasına dönüştüğü, taraf ehliyetinin, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisinin aksine, taraf sıfatının dava konusu subjektif hakka ilişkin olduğu, davalının ölümü ile elde kalan kusur tespiti davasındaki dava konusu subjektif hakkın ölen eşin mirasçılarına geçtiği, mirasçıların, devam edilen bu davada artık sadece sağ kalan eşin kusurlu davranışlarını ispatlamaya çalışacaklarına göre, davacının kusur tespiti olarak devam edilen eldeki davada artık feragat edebileceği subjektif bir hakkının da bulunmadığı, öyle ise Bölge Adliye Mahkemesince yapılması gereken işin sağ kalan eşin yetkisizlik kararına yönelik istinaf talebi hakkında bir karar verilmesi iken, eşlerden birinin ölümü neticesinde konusuz kalan boşanma davası hakkında feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı-
Davadan feragat hakkında ek karar verilmek üzere dosyanın temyiz incelemesi yapılmadan iade edilmesi gerektiği-
Mahkemece ek karar ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, davacılardan yalnız bir kısmı davadan feragat ettiği halde, tüm davacıları kapsayacak şekilde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmediği-
Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay'ın temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye göndereceği-
Feragatin geçerli kabul edilebilmesi için hukuki varlığını sürdüren bir davanın mevcut olması gerektiği- Boşanma davası, erkek eşin ölümüyle konusuz hale geldikten sonra, davacı kadının feragat beyanının hukuki bir sonuç doğurmayacağı, TMK. m. 181/2 uyarınca ölen eşin mirasçılarının kusur  belirlemesi yönünden davaya devam etme haklarının da bulunduğu-
Davadan feragatin kesin hüküm sonuçları doğuracağı ve karar kesinleşinceye kadar karşı tarafın kabulüne bağlı olmadan yapılabileceği- Temyiz aşamasında feragat yapılması durumunda dosyanın yerel mahkemeye gönderileceği-
Mahkemece, bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra karar düzeltme aşamasında her iki tarafça davalardan feragat edildiği, bu aşamada feragatler hakkında karar verme yetkisinin yerel mahkemeye ait bulunduğu, feragat beyanları hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Karar kesinleşinceye kadar davadan feragatin mümkün olduğuna, İlk Derece Mahkemesince dava kabul edildiğine, Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunu esastan reddettiğine, temyiz aşamasında davacı alacaklı vekili tarafından verilen dilekçe ile usulüne uygun şekilde davadan feragat edildiğine ve bu aşamada davadan feragat hakkında karar verme yetkisi Yerel Mahkemesine ait bulunduğuna göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, davadan feragat hususunda karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulması gerekeceği-