Sürücü sertifika sahibi olup da ehliyet alma hakkına haiz olsa dahi ehliyetini almadığı süre içinde araç kullanması durumunda sürücü belgesiz araç kullanan kişi konumunda olup bu sırada oluşan kazadan dolayı 3.kişiye ait araçta meydana gelen hasarın sigorta teminatı dışında kaldığı-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2.maddesi gereğince, işleten hakkında da uzamış ceza zamanaşımı uygulanmasına göre, haksız eylemin gerçekleştiği 20.12.2001 tarihinde yürürlükte olan mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 455.maddesinde öngörülen suça ilişkin cezanın üst sınırı dikkate alındığında, aynı Kanunun 102/4.maddesi uyarınca uzamış ceza zamanaşımı süresinin beş (5) yıl olacağı, davacılar, ceza davasına 15.02.2002 tarihinde katılmış (şahsi haklarının saklı tutulmasını talep etmiş) iseler de, şahsi hak talebinde bulunmadıklarından, ceza davasına müdahale talebi dava zamanaşımı süresini kesmeyeceği, bu durumda; haksız eylemin gerçekleştiği 20.12.2001 tarihi gözetildiğinde, beş (5) yıllık uzamış (ceza davası) zamanaşımı süresinin 20.12.2006 tarihinde dolduğu; eldeki davada, maddi tazminata ilişkin ıslahın ise, bu zamanaşımı süresi dolduktan sonra 28.06.2007 tarihinde yapıldığından, ıslah edilen miktar yönüyle dava zamanaşımı süresinin dolmuş sayılması gerekeceği-
Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı tarafından zarar gören 3.kişiye ödenen tazminatın, sigortalısından rücuen tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin davada,hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekeceği, sürücünün alkollü olmasının tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmeyip, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığını ispat yükünün TTK'nun 1281.maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşeceği-
Şirketin merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerini yetkili kabul eden Kanun’un, acente ve şubeyi denetleyen, üst mercisi olan, genel merkezin emir ve talimatı doğrultusunda çalışan ve yetkisi şubeye göre daha fazla olan bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu-
6100 sayılı HMK’nın 103.maddesinde sulh mahkemelerindeki davaların adli tatilde görülecek davalar arasında sayılmadığı, tebliğ tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunan ve adli tatilin sürelere etkisini düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın 104.maddesi uyarınca adli tatil içerisinde dolan temyiz sürelerinin adli tatilinin bittiği günden itibaren bir hafta uzayacağı-
Sicilde malik görünen kişi, karine olarak aracın işleteni sayılsa da, araç sahibinin, aracın üzerinde fiili hakimiyeti bulunmadığını, araç için bir başkasının harcamalarda bulunduğunu veya araç üzerindeki ekonomik çıkarın bir başkasına ait olduğunu, işleten sıfatının bulunmadığını kanıtlaması halinde sorumluluktan kurtulabilir.
Kurumun süresinde aktarılmayan prim ve katkı payları için sigorta şirketlerine karşı 5510 sayılı Kanunun 89. maddesine göre takip yaparak tahsil yetkisinde bulunduğu gözetildiğinde, trafik kazası nedeniyle sigortalıya yapılan tedavi giderleri için 6111 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanunun 98. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 25.02.2011 tarihinden itibaren, sigorta şirketlerine, Güvence Hesabına, sürücü ve işletene karşı, Kurumun rücu hakkının sona erdiği-
Kaza araçtaki bozukluk nedeni ile meydana geldiğinden, davalı işletenin sorumlu tutulması, davacının da zararın meydana gelmesindeki kusurlu eylemi dikkate alınarak 818 sayılı BK’nun 44. ve bu maddenin daha özel bir düzenlemesi olan 2918 s. KTK’nun 86/2. maddeleri gözetilerek davalı lehine uygun bir indirim yapılması gerekeceği-
Sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelere bilirkişi rapor tarihine kadar yasal faiz işletilmek suretiyle bulunacak tazminat miktarından sigorta şirketi tarafından yapılan bu ödeme ile birlikte işletilen yasal faiz tutarının da düşülmesi suretiyle bulunacak miktar üzerinden destekten yoksun kalma tazminatı verilmesi gerekeceği-