3. HD. 04.04.2017 T. E: 2016/4057, K: 4556-
Davalı kredi kartı hamili olup kredi kartı borcunu ödeyememesi üzerine, borç tasfiye sözleşmesi düzenlenmişse de, davalının tasfiye protokolüne göre ilk taksit dahil hiçbir ödemede bulunmadığı anlaşıldığından, protokol hükümleri uyarınca, protokolün borcun yenilenmesi olarak kabul edilemeyeceği- Davalının protokole uygun ödemede bulunmaması üzerine gönderilen ihtarlar ile protokolün geçersiz hale geldiğini borçluya bildirmiş olup, bu durumda mahkemece davacı banka alacağının 5464 s. Yasaya göre hesaplanması gerekirken, 6502 s. Yasa hükümlerine göre karar verilmesinin hatalı olduğu-
Telefon hattının kullanımından kaynaklanan taraflar arasındaki i muarazanın meni, alacak ve manevi tazminat davasının 4077 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı; uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi içerisinde olduğu-
Üniversitenin internet sitesinde yapılan duyuruya güvenerek kayıt yaptıran davacının maddi manevi tazminat istemli açtığı davada tüketici mahkemesinin görevli olmadığı-
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un yürürlüğünden önce açılan davada, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin uyuşmazlığın çözümünde ticaret mahkemesinin görevli olduğu-
Elektriği fiilen kullanan kişinin sorumluluğu haksız fiilden, abonenin sorumluluğu ise sözleşmeden kaynaklanmakta olup aboneliğini sonlandırmayan davacının tahakkuk dönemi itibari ile borçtan sorumlu olduğu-
Destekten yoksun kalan ve zarar gören üçüncü kişi davacıların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı şirkete karşı açtıkları davanın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında kurulan kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşmenin bir "tüketici işlemi" olduğu, davacının, aracını kiraya vermiş olsa da TTK. mad. 11. ve 12 anlamında ticari işletme yürütmediği ve tacir olmadığı, görevli mahkemenin "tüketici mahkemesi" olduğu-
Konut sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada, davacının sigortalısı ile davalılar arasında kurulan eser sözleşmenin 6502 s. TKHK'nın 3. maddesi anlamında bir "tüketici işlemi" olduğu, davacının, eser sözleşmesine dayalı olarak davalıların inşa ettiği konutta meydana gelen hasarın rücuan tahsili talebinde bulunduğu görüldüğünden, görevli mahkemenin "tüketici mahkemesi" olduğu-
Abonelik sözleşmesi ile de sabit olduğu üzere davacı tarımsal sulama abonesi olup,karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici sıfatını taşımadığından uyuşmazlığın çözümünün Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevi içerisinde olduğu-