Davalı kredi kartı hamilinin kredi kartı borcunu ödeyememesi üzerine taraflar arasında borç tasfiye sözleşmesi düzenlenmişse de, davalının tasfiye protokolüne uymayarak eksik ödemede bulunduğu ve yapılan protokolde "protokolün borcun yenilenmesi" olarak kabul edilemeyeceği hükmü yer aldığından, davalının protokole uygun ödemede bulunmaması üzerine bankanın ihtar ile protokolün geçersiz hale geldiğini borçluya bildirmesi de gözetilerek, davacı banka alacağının 5464 sayılı Yasaya göre hesaplanması gerekirken, 4077 sayılı Yasa hükümlerine göre eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğu-
Ticari taşıt alımı için kullandırılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasının 6502 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Kredi kartı ve bu karta bağlı kredili mevduat hesabından kaynaklanan uyuşmazlığın 5464 sayılı Kredi Kartları Kanunu çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği- Hesabın kat edilmesi ile alacak muaccel hale geleceğinden ve muaccel hale gelen alacağını banka icra takibi yoluyla talep edebileceğinden, icra takibindeki talep dikkate alınarak alacağın tespiti yönünden konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak bir karar verilmesi gerekirken Tüketici Kanununa göre hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olan itirazın iptali davasının Tüketici Mahkemesi'nde görüleceği-
Vekalet ücreti alacağına ilişkin itirazın iptali davasında, davalı işçi ve diğer davalı şirket Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tanımı yapılan tüketici kapsamında olmayıp, uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığından davaya bakma hususunda genel mahkemelerin görevli olduğu-
Ticari ve mesleki amaçlarla hareket etmeyen tarafın yaptığı "eser sözleşmesi"nin de "tüketici işlemi" olduğu- Evin tamiratı ve dekorasyon işinden kaynaklanan menfi tespit davasının tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
3. HD. 13.04.2017 T. E: 2015/20000, K: 5199-
Davacı ile davalı arasında, abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olup davacının ''tüketici'' tanımına uyduğu açık olup, uyuşmazlığın çözümü için Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu-
3. HD. 05.04.2017 T. E: 2015/19075, K: 4735-