2. HD. 02.05.2018 T. E: 2016/17870, K: 5727-
2. HD. 02.05.2018 T. E: 2016/17798, K: 5707-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğinin ve son olayda tarafların karşılıklı olarak birbirlerine fiziksel şiddet uyguladıklarının anlaşıldığı, davalı-karşı davacı kadına kusur olarak yüklenen "cinsel hayat ayrıntılarını ifşa etme ve eşinden gizli tasarruf yapma" vakıalarına ilişkin tanık anlatımları, davacı-karşı davalı erkek eşten aktarım ve tanığın tahmini niteliğinde olduğu gibi, "eşinden gizli tasarruf yapma" vakıasına davacı-davalı erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında usulüne uygun şekilde dayanılmadığından bu vakıaların kadına kusur olarak yüklenmesinin mümkün olmadığı, tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, gerçekleşen kusurlu davranışlar kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gibi, davalı-karşı davacı kadın boşanmakla en azından eşinin maddi desteğini yitirmiş olup, kadın yararına maddi ve manevi tazminat koşullarının oluştuğu- Mahkemece kadın hakkında kolluk vasıtasıyla yapılan ekonomik durum araştırmasında düzenli geliri ve mal varlığı bulunmadığı belirtildiği halde, alınan sosyal inceleme raporunda bir fabrikada işçi olarak çalıştığı belirlenmiş olup, mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmadığı, bu sebeple davalı-karşı davacı kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak, boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre bu talebi hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
2. HD. 02.05.2018 T. E: 2016/16969, K: 5756-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının annesine hakaret edip evden kovduğu, annesi ile birlikte kadına hakaret edip evden kovduğu ve erkeğin annesinin kadına baskı yaptığı, davalı-karşı davacı kadının ise, annesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, kadının ailesinin parasal çıkarlarla hakaret ettiği, parasal beklentilerinin olduğu ve kadının erkeğe hakaret ettiği anlaşılmakta olup, gerçekleşen bu duruma göre; boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu- Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinin anlaşıldığı, o halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar yanında, yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin eşine "Köpek gibi ayağıma gelecek" şeklinde hakaret ettiği, "Boşanmayacağım, süründüreceğim" diye ailesinin yanında eşini aşağıladığının anlaşıldığı, gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte davalı erkeğin daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Gerçekleşen kusurlu davranışların kadının kişilik haklarına saldırı niteliğini taşıdığı, boşanma sonucu kadının en azından eşinin maddi desteğinden de yoksun kaldığı, kadın yararına TMK m.174/1-2 koşullarının oluştuğu-
2. HD. 02.05.2018 T. E: 2340, K: 5839-
2. HD. 02.05.2018 T. E: 2016/16542, K: 6060-
Davalı kadının evden ayrılmış olması veyahut gelirinin bulunmasının "tedbir nafakası" verilmesine engel olmadığı-  Evlilik dışı birliktelik yaşayan eşe tedbir nafakası verilmeyeceği benimsenmişse de, davalının başka bir erkekle evlilik dışı birliktelik yaşadığı hususunun da kanıtlanmamış olduğu-
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması ve ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunması gerektiği- Evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımış olduğu- Evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olması durumunda, davacının kusuru daha ağır ise davalının açılan davaya itiraz hakkı bulunmaktaysa da, bu hakkın kötüye kullanılmaması gerektiği- İtiraz hakkının kötüye kullanılması halinde evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebileceği- Tanık beyanlarına göre davalı kadının eşine sürekli ağır sözlerle hakaret etmek suretiyle kusurlu olduğu, bu durumda TMK. mad. 166/1 davacının dava açmakta haklı olduğu- "Davacının başka bir kadınla olan ilişkisi yüzünden ailevi yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalı kadının hakaretlerinin bu duruma tepki niteliğinde olduğu, geçimsizlikte ağır kusurun davacıda olduğu ve davalının davaya itirazının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olmadığı, hiç kimsenin de kendi kusurundan kaynaklanan nedenlerle kendisi lehine sonuçlar elde edemeyeceği" gerekçesiyle boşanma davasının reddine dair verilen yerel mahkeme kararının isabetsiz olduğu-