Kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında infazda tereddüt oluşturacak şekilde çelişki oluşturulmasının HMK'nun 298/2. maddesine aykırı olduğu-
Kurulan hükmün dosya içeriğine uygun olmamasının bozma sebebi olduğu, davalı üniversitenin harçtan muaf olduğu halde harçların iki davalıdan hangisinden tahsiline karar verildiği belirtilmeksizin davalıdan tahsiline şeklinde hüküm kurulmasının da isabetsiz olduğu, ihale makâmı olan davalı Üniversitenin davacının ücret alacağı dışındaki alacaklardan sorumluluğu bulunmadığı şartları varsa üç aylık ücret alacağı ile sınırlı olarak ücret alacağından sorumluluğu olduğu bozma ilâmında belirtildiği hâlde, davalı Üniversitenin davalı Şirket ile birlikte ihbar tazminatı, hafta tatili ücreti, fazla çalışma ücreti alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının hatalı olduğu- Kurulan hükmün dosya içeriğine uygun olmamasının bozma sebebi olduğu-
Gerekçeli kararın bu biçimde yazılmasının yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği, bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukuki geçerliliğini yitireceği, mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamayacağı, mahkemece bu ilkeler dikkate alınmaksızın bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulması ve bu doğrultuda vekâlet ücreti ve yargılama giderinin belirlenmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece asıl ve birleşen dava yönünden HMK’nın 297. maddesine uygun biçimde ayrı ayrı hüküm tesisinin gerekip gerekmediği-
Derece Mahkemesince davada birden fazla davalı olup, davanın reddine karar verildiği halde, karar ilam harcı, harç masrafı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden hangi davalının sorumlu olduğu açıklanmadan "...davalıdan tahsiline..." şeklinde hüküm kurulmasının HMK.297/2ye aykırı olacağı-
Davacı-karşı davalı kadının boşanma davası hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiğinden bahsedilmiş ise de Mahkemece verilen ilk kararda tarafların boşanmalarına ilişkin kurulan 1. bendin, diğer bir ifadeyle kadının kabul edilen boşanma davasının isabetli bulunduğu gerek anlatım şeklinden gerekse sonuç bölümünde yer alan onama kararından anlaşıldığından, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, yerel mahkeme kararında ve direnme gerekçelerinde açıklanan gerektirici nedenlere göre, yerel mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- "Bozma kararı ile ilk hükmün tamamen ortadan kalktığı, Mahkemece bozmaya uyulduğu hâlde bozma gereklerinin yerine getirilmediği, dolayısıyla Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle direnme kararının bozulması gerektiği" görüşünün Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olmasının aranacağı - Gerekçenin bu niteliğinin yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliğinin de tartışma götürmez bir gerçeklik olduğu-
Tebligat usulsüzlüğü dışındaki diğer şikayet ve itirazlara ilişkin olarak da olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Borçlu hakkında, geçici ve kesin mühlet kararları verilen adi kiraya ve hasılat kiralarına ait örnek 13 ilamsız icra takibine ilişkin uyuşmazlıkta, mühlet içerisinde borçlu hakkında takip yapılıp yapılamayacağı ve başlamış olan takiplerin de durup duramayacağı- Borçlunun cevap dilekçesinde ileri sürdüğü borçlu şirket hakkındaki konkordato kararı incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan iddia hakkında bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafından adi kiraya ve hasılat kiralarına ait örnek 13 no'lu ilamsız takipte itirazın kaldırılması, tahliye ve icra inkar tazminatı istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, bozma üzerine İlk Derece Mahkemesince yüze karşı verilen kısa kararda, itirazın kaldırılması talebinin kabulüyle 41.021,68 TL alacağa yapılan itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda itirazın kaldırılması talebinin kabulüyle 41.021,68 TL alacağa yapılan itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, davalının kiralanandan tahliyesine ve ayrıca asıl alacağın %20'nin hesaplanarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kabul edilmeyen kısmın %20'sinin hesaplanarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiği, bu durumda, İlk Derece Mahkemesince yapılacak işin, bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek şekilde yeni bir karar vermekten ibaret olduğu-