Mahkemece her ne kadar markaya tecavüzün tespitine karar verilmiş ise de, davalının daha önceden tescilli EFENDİ ibareli markası bulunması, KURUKAHVECİ ibaresinin sektörde ürün çeşidini ifade edecek şekilde yaygın olarak kullanılması nedeniyle, markalar arasında ortalama alıcılar ve tüketiciler nezdinde birbiri ile iltibas yaratma, aynı ticari işletme veya gruba ait birbiri ile bağlantılı markalar olarak algılanma ihtimali bulunmadığı-
Türkiye'nin kültürel, tarihi ve sosyal hayatında önemli yer tutan Galatasaray Spor Kulubü'nün geçmişi ve kahramanlıklarından yola çıkılarak hazırlanan ve piyasaya sunulan kitapta, davacı şirketin lisans sahibi olduğu marka, amblem ve logo gibi işaretlerin kitap kapağında eser adı ve alameti olarak yer almasının ne suretle TTK'nun 56 vd. maddelerine aykırılık ve haksız rekabet oluşturduğu, Galatasaray Spor Kulubü ile ilgili bir çizgi romanda anılan kulübe ait işaretlerin kitap kapağında kullanılmasının ticari hayatta dürüstlüğe aykırı bir davranış olarak nitelendirilebilecek hareketlerden sayılıp sayılmayacağı ve anılan eylemin lisans hakkı sahibi davacı şirket yönünden hangi bakımlardan haksız rekabet oluşturacağının mahkemece değerlendirmediği-
Aynı sektörde faaliyet gösteren kişiler ticari hayatta dürüstlük ilkesine uygun bir şekilde ve iltibastan kaçınmak suretiyle piyasaya mal veya hizmet ürettikleri takdirde, piyasada ilk kez üretim yapan ürünün tanınmasını sağlayan kişinin üstün hakkı bulunduğundan bahisle, sonradan faaliyete başlayan kişilerin eylemlerinin haksız rekabet olarak nitelendirilemeyeceği- Tanıtma vasıtalarıyla iltibas oluşturacak şekilde işaret ve benzeri tanıtma vasıtalarını kullanıp kullanmadığının anlaşılmadığı durumlarda tasarımın benzerinin piyasaya sunulması, sadece bu nedenle aldatıcı ve hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir hareket olarak nitelendirilemeyeceği-
Mahkemece, davalının şikayet tarihinde tescilli marka (adidas logo ve markaları) sahibi olduğu, bu hakkına dayanarak şikayette bulunduğu, 556 sayılı KHK’nin 9, 61 ve 62. maddelerindeki yasal hakkını kullandığı, bu aynı zamanda kanundan doğan bir hakkın kullanılması olup, Anayasa’da teminat altına alınan meşru hak arama özgürlüğü çerçevesinde kullanıldığından TTK’nın 56 ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil etmediği, taraflar arasında görülen başka ceza davalarında mahkumiyet ve müsadere kararı verildiği, bunların bir kısmının da şikayetten vazgeçme üzerine düşürüldüğü, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde haksız rekabet şartlarının oluşmadığı, davalı eylemlerinin tescilli marka hakkını korumaya yönelik ve yasal şikayet hakkının kullanılması sınırları çerçevesinde kaldığı sonucuna varılarak, davanın reddine karar verildiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor