Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflas masasına karşı devam edileceği, diğer bir anlatımla iflasın açılmasına karar verilmesinin, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipleri durdurmayacağı- İİK.’nun 191. maddesi gereğince iflas masasına giren hak ve mallar hakkında müflisin tasarruf yetkisini kaybedeceği, ancak müflisin İİK.’nun 134. maddesine göre ihalenin feshi davası açabileceği-
Müflisin, iflas açıldıktan sonra iflas masasına ait mal ve haklar üzerinde her türlü tasarrufunu alacaklılara (iflas masasına) karşı geçersiz olacağı; buradaki “tasarruf”tan maksadın “masanın mevcudunu azaltıcı nitelikteki – satış, trampa ve hibe yolu ile taşınır ve taşınmaz bir malın başkasına devredilmesi, bir mal üzerinde rehin veya intifa hakkı tesis edilmesi, bir borcun ödenmesi, takas edilmesi, alacağın tahsil edilmesi, alacaktan feragat edilmesi, alacağın başkasına temlik edilmesi gibi- tasarruf işlemleri olduğu-
İflâs etmekle müflisin "medeni haklardan istifade ve medeni hakları kullanma ehliyeti"ni kaybetmiş olmayacağı, sadece "iflâs masasına giren mal ve haklar hakkında tasarruf yetkisini kaybedeceği" (İİK. 191/I), iflâs masasına dahil olmayan hususlarda tasarruf yetkisine sahip olduğu gibi şahsına bağlı hakları da serbestçe kullanabileceği, hem icra takibinde "borçlu" konumunda olması ve hem de "taşınmaz maliki" bulunması nedeniyle İİK. 134'e göre "ihalenin feshi"ni isteyebileceği–
İflastan önce açılmış da devam eden, müflisin (davacı ve davalı olarak) taraf bulunduğu hukuk davalarının iflasın açılması ile duracağı, bu durumun ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonraya kadar devam edeceği; ancak, bundan sonra, duran hukuk davalarına devam edilebileceği, bu açıklamaların, iflas kararının kesinleşmiş olması hali için geçerli olacağı, buna karşılık iflas kararı Yargıtay’ca bozulur ve bozma kararı kesinleşirse, (iflasın açılması ile) durmuş olan hukuk davalarına, (eski) müflis tarafından veya (eski) müflise karşı; kaldıkları yerden devam edileceği-
İflâs masasına giren mallar üzerinde müflisin yaptığı her türlü tasarrufun alacaklıya karşı hükümsüz olduğu–
İflâsın açılması ile -İİK. 191 uyarınca- müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki takip yetkisinin de müflise değil iflâs idaresine ait olduğundan, davacı tarafa, yöntemince "if-lâs idaresini davaya dahil etmesi için süre verilmesi" gerekeceği–
İflâsın, müflisin "medeni haklardan faydalanma ve onları kullanma ehliyeti"ne etkili olmadığı, iflâs eden kişinin, bir limited şirkette müdürlük yapabileceği–
Kural olarak iflâstan sonra müflise karşı -masaya giren mal ve haklarla ilgili olarak- doğrudan dava açılamayacağı, müflise karşı açılmış olan "alacak davası"na, iflâs idaresine karşı "sıra cetveline itiraz davası" olarak devam edilmesi gerekeceği–
İflâstan sonra taşınmazını devreden müflisin bu tasarrufunun alacaklılara karşı hükümsüz olduğu (İİK. 191/I), bu hükümsüzlüğü ileri sürme hakkının iflâs masasına ait olduğu–
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • kayıt gösteriliyor