İflas halinin şirket tüzel kişiliğini ve organlarının ehliyetini tam olarak sona erdirmeyeceği (TTK.m.534/1) ve bu haliyle müflis şirket organlarının bir avukata verdiği vekaletnamenin hükümsüz olduğunun söylenemeyeceği- Şirket yönetim organınca verilen vekaletnameye dayalı olarak girişilen takibinin itiraz üzerine durmuş olmasının, alacağın olmadığı anlamında yorumlanamayacağı-
Aralarında ekonomik bütünlük olması nedeniyle birlikte satılan ihaleye konu taşınmazların ihale bedelinin mahcuzların takdir edilen kıymetlerinin %50'sini karşılamadığı, bu hususun ihalenin feshi nedeni olduğu- Mahcuzun iflas masasına dahil olan mallardan olması nedeni ile satış ilanının, iflas idaresi yanında müflise de tebliğinin zorunlu olmadığı-
Dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında misli fark bulunmasına, davalı borçlu ile 3.kişi şirket arasındaki ticari ilişkiler nedeniyle davalı 3.kişi şirketin, borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden kişilerden olmasına, alacağa mahsuben yapılan taşınmaz devirlerinin mutad ödeme olmaması nedeniyle iptale tabi olması gerektiği- Davalı borçlu şirketin iflasına karar verildiği ve iflas işlemlerinin devam ettiği belirtildiğinden, mahkemece borçlu hakkındaki iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise 2. alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı ve davacı-alacaklının, tasarrufun iptali davasını takip etmek için İİK. mad. 245 gereğince yetki alıp almadığı belirlenerek taraf ehliyeti yönünden İİK. mad. 187, 191, 245, 255 gereğince değerlendirme yapılması gerektiği- Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücretinin takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanması gerektiği-
İİK.mad. 191/1 uyarınca iflasın açılması ile borçlunun malvarlığı üzerinde tasarruf yetkisini kaybettiği ve dolayısıyla malvarlığına dahil değerler üzerindeki hukuki işlemlerinin iflas alacaklılarına karşı geçersiz olduğu- Davacının İİK. mad. 254  kapsamında verilen iflas kapatma kararının ilan edildiği, BK.nun 66. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin bu tarih itibarıyla başlaması gerektiği, zamanaşımı süresi dolmadan davanın açılmış olduğu,davacı yanca iflas tasfiyesinin devamı sırasında alacaklı ile yapmış olduğu protokol kapsamında alacaklıya ve vekiline yaptığı ödemelerin İİK. mad. 191 gereği iflas alacaklılarına karşı hükümsüz bulunduğu, müflis borçlunun yasada öngörülen geçersizliğe dayanılarak iade talebinde bulunamayacağı, borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğundan ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacağından davanın reddi gerektiği-
İİK'nın 226. maddesine göre adi tasfiyede iflas masasının kanuni mümessili iflas idaresi olduğuna göre, iflas idaresine tebligat yapılarak, münferiden ya da müştereken temsil durumuna göre iflas idare memuru ya da memurları veya varsa vekili huzuru ile asıl davaya kayıt kabul davası olarak bakılması; birleşen davada davalı değil davacı iflas ettiğinden birleşen davanın da kayıt kabul davası olarak görülemeyeceği, alacağın davacı iflas masasına kabulüne karar verilemeyeceği gözetilerek, iflas idaresi temsilci ya da temsilcileri veya vekili huzuru ile birleşen davaya devam edilmesi gerekirken, iflas idaresine tebligat yapılmadan İflas Dairesi temsilcisinin katılımı ile asıl davaya bakılması, birleşen davanın da kayıt kabul davası olarak görülmesinin isabetsiz olduğu-
İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacaklarının iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemeyeceği, kayıt kabul davalarının, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalar olduğu-
İş sözleşmesinin, işverenin iflasıyla sona ermeyeceği, İş Hukuku ve İcra ve İflas Hukukunda, iflas halinde sözleşmenin ifasını engelleyecek bir hüküm de bulunmadığı, iflasın, bir mücbir sebep de teşkil etmeyeceği, İİK'nın 198 ve 224. maddelerinde öngörülen iflas idaresinin seçim hakkı ve sözleşmenin aynen ifasına karar vererek iş vermeye devam edebilmesinin, iş sözleşmesinin iflasla sona ermediğini göstertiği, iflas masasının, sözleşmeyi devam ettirmek istemesi halinde, işçinin çalışmasını devam edeceği ve ücretini masadan masa alacağı olarak tam olarak alabileceği (İİK.m.248) ve bu ücreti için masadan teminat gösterilmesini talep edebileceği, İİK. mad. 224 gereğince müflisin sanat veya ticaretinin devamına karar verebileceğinin öngörüldüğü-
23. HD. 10.09.2013 T. E: 2318, K: 5265-
İflasın açılması ile borçlunun taşınmazları ile tescile tâbi taşınırları üzerine iflas şerhi verileceği ve borçlunun iflas masasına dâhil olacak malları üzerinde tasarruf yetkisinin sona ereceği, borçlunun mal ve hakları üzerine ihtiyati haciz şerhi konulmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmazın Toprakbank'tan kullanılan konut kredisi ile alındığı, davacının borcun ödenmesinde temerrüde düştüğü, hakkındaki takibin davalı TMSF tarafından devam ettirilirek taşınmazın bu takip üzerine satıldığı ve satışın kesinleştiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği ve bu kararın onandığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • kayıt gösteriliyor