Davalı uzatılmış cevap süresi içerisinde temlik aldığı alacakla ilgili usulüne uygun şekilde takas definde bulunduğundan, mahkemece davacı talebinin yerinde olup olmadığının araştırılmasından sonra TBK. mad. 139 göz önünde bulundurularak davalının takasa esas alacak iddiasının da araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
TBK. mad. 139/2 gereğince, alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebileceği- Davacı alacağı ile ilgili çekişme sona ermiş ve karar tarihinden önce kesinleşen mahkeme kararı ile davacı alacağının borcundan daha fazla olduğu anlaşılmış olmakla TBK. mad. 143 gereğince takas sonucu daha az olan borcun sona ereceği- Davacıya gönderilen ihtarnamelerde yer alan borç sona ermiş olduğundan gönderilen ihtarnamelerin usulsüz olduğu ve bu nedenle ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerektiği-
Somut olayda, davacının iddiası her ne kadar mahsuba ilişkin olsa da, söz konusu alacaklar birbirinden ayrı ve bağımsız, karşılıklı iki alacak niteliğinde olup, bu durumda dava konusu olayda mahsup değil ancak takas işleminin mevcut olabileceği-
Her iki taraf için de aynı ilamdan doğan alacak söz konusu olduğuna göre, bu alacakların birbiri ile takası mümkün olduğu gibi, ilamın edaya ilişkin olması nedeniyle, alacakların takas edilebilmeleri için kararın kesinleşmesinin de gerekmeyeceği-
Davalı tarafça süresi içinde takas def'iinde bulunulduğu, çekişmeli olsa dahi borçlunun varlığını ileri sürdüğü alacağı için takas defiinde bulunabileceği-
Karşılıklı borçların takas edilebilmesi için aynı sözleşme ilişkisinden doğması gerekmeyip farklı sözleşmelerden doğmuş olsa da, karşılıklı olarak bir miktar para ve özdeş edimlerin takasının mümkün olduğu- TBK'nın 139/2. maddeye göre iki borç takas edilebilecekleri andan itibaren, en az olan borcun miktarı nispetinde sona ereceği- Farklı sözleşme ilişkisinden doğan karşılıklı borçlar söz konusu ise, takasın ileri sürülebileceği ana kadar işlemiş temerrüt faizlerinin de dikkate alınarak takas yapılması gerektiği-
Menfi tespit- Zorunlu ve faydalı masraflar- Kira sözleşmesi- Takas mahsup-
Davalı "kooperatif ortaklığından istifa ettiğini" bildirmişse de, istifanın icra takibinden sonra gerçekleştiği ve takip tarihi itibariyle davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiği, Kooperatifler Kanunu gereğince ayrılan ortağın ortaklıktan ayrılması kesinleşinceye kadarki borçlarını ödemekle yükümlü olduğu hususları dikkate alındığında; davacı kooperatifin, davalı ortağın istifasından önce doğmuş aidat borçları için dava açmasında hukuki yararının bulunduğu- Zamanında ödendiğinde kooperatifin kasasına girecek olan aidatın, üyenin ortaklıktan ayrılması sonrasında çıkma payı altında ortağa ödeneceği tarihe kadar kasada beklemesinde ve nemalanmasında tüm ortakların yararının bulunduğu- Ortağın çıkma payını talep edip etmeyeceğinin, bu talebin zamanaşımına uğrayıp uğramayacağının henüz belli olmadığı bir aşamada açılan davada hukuki yararın bulunduğu ve aidat borcunun çıkma payı olarak tekrar ortağa iade edileceğinden bahisle dava açmakta hukuki yarar bulunmadığı sonucuna varılmasının hatalı olduğu- "Davacı kooperatife istifanın ulaştığı anda muacceliyet kesbetmese bile davalının çıkma payı alacaklısı olması nedeniyle alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiği, TBK. mad. 135 uyarınca alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesinin asıl borcu sona erdirdiği, TBK. mad. 131. uyarınca da asıl alacağa bağlı faiz, gecikme zammı gibi alacakları da sona erdirdiği,  davalının ortaklıktan çıkması nedeniyle kooperatiften olan çıkma alacağı tutarının takip konusu aidat borcu tutarından fazla olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı" şeklindeki görüş HGK. çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Kooperatif aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, takas talebinin mutlaka karşı dava şeklinde ileri sürülmesi zorunlu olmayıp, savunma olarak da ileri sürülmesi olanaklı olup, 10 günlük cevap süresinde ileri sürülmediği takdirde savunmanın genişletilmesi yasağı ile karşılaşabileceği, ancak, süresinde yapılmayan takas def'ine, HMK'nın açıkça muvafakat öngören 141/2. maddesinin yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden önce savunmanın genişletilmesine muvafakat edilmediği bildirilerek hemen karşı konulmadığı takdirde zımni olarak savunmanın genişletilmesine rıza gösterilmiş sayıldığı-
Borçlunun alacaklıya karşı ileri sürebileceği şahsi defileri temlik alana karşı da aynen ileri sürebileceği- Borcu söndüren sebeplerden olan takasa dayalı menfi tespit davası açılabileceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor