Taraflar arasında "akdi faiz oranı" kararlaştırılmış olmasına rağmen, "temerrüt faiz oranı" kararlaştırılmamış ise -3095 s.K.'nun 2/III. maddesi uyarınca- "temerrüt faiz oranı, akdi faiz oranından az olamayacağından, temerrüt faiz oranının taraflar arasındaki akdi faiz oranına göre belirlenmesi gerekeceği–
Müflis bankanın sattığı devlet tahvilinin (hisse senedinin) "fiktif" olması (gerçekte mevduat olmayan devlet tahvilinin satılmış olması halinde) "devlet tahvilinin (hisse senedinin) masadan aynen iadesine" karar verilemeyeceği, "devlet tahvilinden doğan alacağın iflâs tarihine kadar işleyen faizleriyle birlikte iflâs masasına kayıt ve kabulüne" karar verilmesi gerekeceği–
‘Vergi alacaklarının her hangi bir inceleme yapılmaksızın iflâs masasına kaydedilmesi ve eğer iflâs idaresinin buna yönelik bir itirazı varsa, bunu vergi mahkemesinde ileri sürmesi’ yönündeki ilkenin, verginin tarh, taahhuk ve tahsiline ilişkin ihtilaflar bakımından kabul edildiği; davalı yanın (iflâs idaresinin) borca itiraz etmeyip ‘ödeme’, ‘mükerrer kayıt’ ya da ‘mahsup’ itirazında bulunması halinde, konunun seçilecek bir bilirkişiye ya da bilirkişi kuruluna incelettirilerek, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği–
Finansal kira sözleşmesinin sona ermesinden dolayı, kiracının kira bedelini ödeme borcu sona ererse de, iflâstan önce muaccel olmuş ve henüz ödenmeyen kira bedeli alacağının müflis kiracının iflâs masasına kaydı gerekeceği–
İflâstan önce keşide edilen çek süresinde ibraz edilip takibe geçildiğine ve keşideci hakkında ceza davası açıldığına göre davacının kesinleşen takibe dayanan bu alacağın kayıt ve kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı–
İflâs tarihinden önce keşide edilen ve süresinde ibraz edilerek takibe konulan çeke dayalı alacak talebinin iflâs idaresince ‘iflâstan önce ödendiği ve teminat çeki olduğu’ gerekçesi ile ret edilmesi ve müflis şirket defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesinde ödemeye ve teminata ilişkin bir kayda rastlanmaması halinde çeke dayalı alacağın iflâs masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekeceği–
Masaya kaydı istenebilecek vergi alacaklarının "iflâstan önce tahakkuk etmiş ve kesinleşmiş vergi alacakları ile vergiyi doğuran olayın iflâstan önce meydana gelmiş olması şartıyla tasfiye tamamlanmadan tahakkuku ve kesinleşmesi saptanmış vergi alacakları olduğu–
Davaları devam etmekte olan alacaklarla ilgili mahkemesinden verilecek karara göre işlem yapılacağından, bu nizalı alacakların, tahsilde tekerrüre meydan vermeyecek şekilde ‘şarta bağlı alacak’ olarak masaya kayıt ve kabulü gerekeceği–