Davacı şirketin ticari defterlerinde alacakla ilgili senetlerin yer alması ve taraflar arasında temel ilişki bulunduğunun da kanıtlanması halinde bildirilen alacağın masaya kayıt ve kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı–
‘Davacı ve davalının müteselsilen sorumluluğuna’ karar verilen meblağı ödeyen davacı bankanın, ödediği meblağın yarısını, ‘ödediği tarihten iflâs tarihine kadar işleyen faizleriyle birlikte’ iflâs masasına kayıt ve kabulünü isteyebileceği–
Kayıt kabul davalarının basit yargılama usulüne tabi olduğundan, adli tatilde görülebileceği, temyiz ve karar düzeltme sürelerinin de adli tatilde işlemeye devam edeceği–
İpoteğin niteliği hakkında ilgili bankadan bilgi alınarak ve gerektiğinde ipotek akit tablosu getirtilerek «ipoteğin hangi amaçla kurulduğu» araştırılarak sonuca gidilmesi gerekirken, tanık dinlenerek uyuşmazlığın çözümlenemeyeceği—
Basit yargılama usulüne tabi olan kayıt kabul davalarının -10 günlük- temyiz süresinin adli tatilde de işlemeye devam edeceği–
İflâstan önce kesinleşen takibe dayanan alacağın ‘taleple bağlı kalınarak’ iflâs masasına kayıt ve kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı–
Kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan müflis davalının, bankanın hesabı kat etmesinden önce iflâs etmesi nedeniyle, sözleşmedeki kefalet limiti yabancı paranın iflâs tarihi itibariyle Türk parası karşılığının iflâs masasına kaydedilmesi gerekeceği–
"Kayıt kabul davası"nın iflâsa karar veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir ticaret mahkemesinde (ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde ise -kaydı istenen alacak miktarı ne olursa olsun- ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde) açılması gerekeceği–
Limit ipoteklerinde ipotek veren borçlu ile ipotekli taşınmazı satın alan kişinin ipotekten dolayı sorumluluğunun -tüm eklentiler (faiz, takip gideri gibi) dahil- ipotek limiti ile sınırlı olduğu—