Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanacağı- Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğu- Tasfiyeye konu vadesiz TL hesabı ile bu hesaba bağlı yatırım hesabı üzerinde bankacı-mali müşavir bilirkişi eliyle inceleme yaptırılarak tasfiye tarihi olan boşanma dava tarihi itibariyle bu hesapta ve bu hesaba bağlı yatırım hesabında tasfiye edilecek bir değer bulunup bulunmadığı, bu değerin TL olarak karşılığının ve tasfiye tarihinden daha önce toplu olarak elden çıkarılmış mevcutlar bulunup bulunmadığının araştırılması; tasfiye tarihinde mevcut bir değer varsa bunun tasfiyeye tabi tutulması, daha önce bu hesaptan ve bu hesaba bağlı yatırım hesabından TMK. mad. 229/2 gereğince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yapılan devir ve tasarruflar bulunup bulunmadığının da değerlendirilip, bulunuyorsa bunun da tasfiye hesabına dahil edilmesi ve talep miktarı da gözetilerek alacak talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Dava  dilekçesinin içeriği  ve  yargılama aşamasındaki beyanlardan davacı tarafın isteğinin  hangi malvarlığına ilişkin  olduğu  açık olmadığı; HMK. mad. 31 uyarınca hakimin davayı  aydınlatma görevi kapsamında davacı tarafın  talebi  açıklattırılıp, davacı tarafın gösterdiği tanıkların da ifadelerine başvurulması ve buna göre hüküm tesis edilmesi gerektiği-
Davacının değer artış payı ve kişisel mallara ilişkin alacak talepleri hakkında aile mahkemesi görevli olduğu- Mal rejimi eşlerden birinin ölümü sebebiyle sonlanmış ise; dava katılma borçlusu olan ölen eşin davacı dışındaki diğer mirasçılarına karşı açılacağı, mirasçılar arasında ergin olmayan ortak çocuklar varsa oluşan yarar çatışması sebebiyle kendilerine temsil kayyımı atanarak davada temsil edilmesi gerektiği, mirasbırakanın davada yer almayan diğer mirasçılarının zorunlu dava arkadaşı olarak usul ve yasaya uygun biçimde kendilerine dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğinin sağlanması, davaya katıldıkları ve bildirdikleri takdirde delilleri toplanmak suretiyle davaya devam edilmesi gerektiği-
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı olduğu- Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkı olduğu (TMK 236/1.m)- Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek olmadığı- Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerlerinin esas alınacağı- Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen malların onların paylı mülkiyetinde sayılacağı- Bir eşin bütün mallarının, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği (TMK 222. m)-
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı bulunduğu, artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m.229) ve denkleştirmeden (TMK m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkı olduğu (TMK m. 236/1), katılma alacağı kanundan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek bulunmadığı-Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değerlerinin esas alınacağı (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihinin karar tarihi olduğu-Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimsenin, iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğu, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen malların onların paylı mülkiyetinde sayılacağı, bir eşin bütün mallarının, aksi ispat edilinceye kadar "edinilmiş mal" olarak kabul edileceği (TMK m. 222)-
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı olduğu, artık değere katılma alacağının; eklenecek değerlerden (TMK m.229) ve denkleştirmeden (TMK m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkı olduğu (TMK m. 236/1), katılma alacağının kanundan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek bulunmadığı - Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerlerinin esas alınacağı (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1), yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye anının karar tarihi olduğu - Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimsenin, iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğu, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılacağı, bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar "edinilmiş mal" olarak kabul edileceği (TMK m. 222)-
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı olduğu, artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkı olduğu (TMK 236/1.m) - Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek olmadığı - Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değerlerin esas alınacağı (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m)- Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihinin karar tarihi olduğu- Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimsenin, iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğu, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen malların onların paylı mülkiyetinde sayılacağı, bir eşin bütün mallarının, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği (TMK 222. m)- Davalıya ... TL Emekli Sandığı mevzuatı çerçevesinde Kurumca " çeyiz yardımı" ödemesi yapıldığı hususu sabit olduğundan, bu paranın; davalının kişisel malı niteliğinde olduğu- Mahkemece, konu hesaptaki paranın içerisinde davalının anılan " çeyiz yardımı " parasının mevcut olup olmadığının araştırılıp, çeyiz yardımı var ise, hesaptaki paradan, bu miktarın dışında kalan kısmın katılma alacağı için tasfiyeye tabi tutulması gerekeceği-
Tasfiyeye tabi tutulan bir malın mal rejiminin sona erdiği tarihteki durumu tasfiye kapsamına esas olup; sonradan malın durumunda meydana gelen değişiklikler tasfiye kapsamını etkilemeyeceği- Aracın mal rejiminin sona erme tarihi olan boşanma dava tarihindeki hasarsız halinin tasfiye anındaki sürüm değeri üzerinden katılma alacağının hesaplanması gerektiği-
4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 10/1 maddesine göre Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabii oldukları mal rejiminin aynen devam edeceği, eşler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde başka bir rejimini seçmedikleri takdirde 01.01.2002 tarihinden geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılacakları, yasanın emredici bu hükmü uyarınca ve aynı kanunun 10/3. maddesine göre eşlerin, ancak yukarıda öngörülen bir yıllık süre içerisinde yapılmış bir mal rejimi sözleşmesiyle yasal mal rejimi olan edinilmiş mallarca katılma rejiminin evlenme tarihinden geçerli olacağını kabul edebilecekleri, söz konusu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde: eşlerin geçmişe etkili olarak mal ayrılığı rejimini seçemeyecekleri, eş anlatımla, tarafların geçmişe etkili bir biçimde edinilmiş mallara katılma rejimi dışında kanunun tanıdığı başka seçimlik bir mal rejimini (mal ortaklığı, mal ayrılığı ya da paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini) evlenme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere seçemeyecekleri, dolayısıyla, böyle bir belirlemenin yok hükmünde olup, kamu düzenine ilişkin bu yasal sınırlama sözleşme serbestisi kurallarına dayanılarak aşılamayacağı, edinilmiş mallara katılma rejimi dışındaki diğer mal rejimlerinin benimsenmesine ilişkin sonradan yapılan sözleşmelerin ancak ileriye etkili olarak yapıldığı tarihten sonraki dönem için sonuç doğuracağı-