İcra memurunca sıra cetveli yapılmadan bir başka alacaklıya yapılan ödeme üzerine, bu işlem hakkında yapılan şikayetin kabulü ile memur işleminin iptaline karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi ile, icra müdürlüğünce alacaklıya ödenen paranın iadesi için muhtıra tebliğ edilmiş ise de iadenin mümkün olmadığı ve sıra cetveli düzenlenmeden yasaya aykırı olarak yapılan ödemeden dolayı uğranılan zararın İİK. mad. 5 uyarınca davalı Adalet Bakanlığı'ndan tahsiline karar verilmesi istenilmiş olup, davacı ve dava dışı diğer alacaklının aynı borçludan olan alacaklarını tahsil için borçluya ait fabrika binasında yaptıkları üzerine haciz konulan kumaşların aynı kumaşlar olup olamayacaklarının tekstil mühendisi bir bilirkişi ve icra hukukundan anlayan hukukçu bir bilirkişi tarafından incelenmesi, sonrasında sıra cetveli yapılmış olması halinde davacının kaçıncı sırada olacağının bulunması, paranın paylaştırılması sırasında kendisine ödeme yapılıp yapılmayacağının belirlenmesi tüm bu incelemeler sonucunda varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 361.maddesi hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olması gerektiği- Borçlunun usulsüz tebligatı şikayeti üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılması işleminin İİK.nun 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli olmadığı, borçlunun ancak genel mahkemede açacağı istirdat davası sonucuna göre ödediği parayı geri alabileceği-
İcranın iadesine imkan verecek nitelikte kesinleşmiş bir mahkeme ilamı bulunmadığı gibi, haricen alacaklıya ödenen para icra müdürlüğünce tahsil edilmediğinden ve borçludan yanlışlıkla fazla para tahsili de söz konusu olmadığından olayda İİK'nun 40. ve 361. maddelerinin uygulanma yerinin bulunmadığı-
Borçlu tarafından, takibin şeklen kesinleştiği düşüncesiyle takip dosyasına para yatırılmasından sonra alacaklıya ödeme yapıldığı, ardından borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takipte ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltildiği anlaşıldığına göre, alacaklıya fazladan ya da yanlışlıkla yapılan bir ödeme söz konusu olmadığından İİK.nun 361. maddesinin olayda uygulama yerinin bulunmadığı-
Üçüncü kişinin icra dairesinden aldığı yetki belgesiyle borçlu yerine geçeceğinden İİK 361. maddeye göre alacaklıya yapılan ödemenin iadesini isteyebileceği-
Borçlu tarafından, takip kesinleştikten sonra alacaklıya toplam 26.439.29 TL ödendiğinin, ardından borçlunun usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yargılamada kabul kararı verildiğinin ve takipte ödeme emrine dair tebligatın tebliğ tarihinin düzeltildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla alacaklıya fazladan ya da yanlışlıkla yapılan bir ödeme söz konusu olmayıp İİK.nun 361. maddesinin olayda uygulama yerinin olmadığı-
Borçlu tarafından alacaklı aleyhine başlatılan bir icra takibi bulunmadığından alacaklının yatırdığı teminat bedeli üzerine haciz konulamayacağı-
İadesine karar verilen 2.000 TL dışında borçlunun maaşından yapılan bir kesinti varsa hacizlerin mahkeme kararı ile sonradan kaldırılması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmayacağından önceden yapılan kesintiler ve ödemelerin genel hukuk mahkemelerinde açılacak istirdat ya da sebepsiz zenginleşme davalarının konusu olabileceği-
İİK. mad. 361 gereğince icra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen paranın ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınacağı, ancak bu hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan tahsil edilmiş bir para mevcut olması gerektiği, icra dairesinden iade isteminde bulunan belediye icra takibinin borçlusu olmayıp takipte taraf olmayan 3. kişi olduğundan anılan maddeye dayalı olarak iade talebinde bulunamayacağı, üçüncü kişi tarafından yanlışlıkla ödendiği iddia edilen bu paranın iadesi yargılamayı gerektirdiğinden, bu iddianın ancak bir istirdat ya da sebepsiz zenginleşme davasında ileri sürülebileceği-