Yerel mahkemece yapılan tasarrufun iptali davasının yargılama sırasında hisse senetlerinin gerçek değerinin belirlenmesi yönünde bir işlem yapılmamış ise de, istinaf yargılaması sırasında icra takip dosyalarında alınan bilirkişi raporlarında dava konu hisse senetlerinin değeri belirlenmiş olup takip dosyası alacağı gözetildiğinde, her ne kadar hisse devrinin gerçekleştiği 2015 yılı itibari ile hisse değeri belirlenmemiş ise de, 2018 yılı değerleri dikkate alındığında, dava değeri kesinlik sınırında olmadığından Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının bozularak temyiz incelemesinin yapılmasının uygun görüldüğü- Harçlar ile ilgili düzenlemeler emredici nitelikte ve kamu düzeni ile ilgili olarak yapılmış olduğundan görevi gereği mahkemeler ve temyiz halinde Yargıtay tarafından da kendiliğinden gözetileceği- Mahkemece, dava konusu hisse senetlerinin devir tarihindeki gerçek değerleri tespit edilerek, ihtiyari dava arkadaşı davalıların herbiri yönünden karşılaştırma yapılmak sureti ile belirlenecek dava değeri üzerinden nispi karar ve ilam harcının 1/4'ü peşin nispi harç tamamlatılmadan, yargılamaya devam edilerek işin esasının incelenip, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
Yargılama hukukunun temelini teşkil eden ve Anayasa’nın 36. maddesi ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 6. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma ilkesinin en önemli unsurunu oluşturan hukuki dinlenilme hakkına dair yapılan açıklamalar çerçevesinde mahkemece davanın 22. celsesinde asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı olan ... vekilinin mazeret dilekçesini reddederek ve karşı taraf vekilinin asıl davayı takip etmeyeceklerine yönelik beyanı üzerine asıl dava hakkında verdiği işlemden kaldırma kararının asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı olan ... vekiline tebliğine karar vermesi ve kararın tebliği ile vekilin işlemden kaldırma kararından haberdar olmasının sağlanması gerekirken, işlemden kaldırma kararının duruşmada tefhimi ile yetinilmesinin ve sonrasında ninai hükümde davanın ........... tarihinde takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verilmesinin ve 3 aylık yasal sürede dosyanın yenilenmediği gerekçesiyle HMK’nin 150. maddesi uyarınca asıl davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Avukatın başka bir şehirde davası olması nedenine dayanarak duruşmaya iştirak edemediği, başka bir şehir adliyesinde duruşması olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, fakat; mazeret beyanına göre, mazeretini delillendirmek üzere süre verilerek ve söz konusu kararın da davacıya tebliğini sağlayarak, süre sonunda karar verilmesi gerektiği-
Davacı vekilinin mazeret dilekçesinin mahkemeye intikal ettiği, mazerette sebep belirtilmemiş ise de elektronik ortamdan vekilin duruşma günün görülebileceği ve böylelikle hak kaybına yol açılmayacağı anlaşıldığından, mazeret dilekçesinin kabul edilmesi gerektiği-
Aile Mahkemesinde iki kez takipsiz bırakıldıktan sonra yenilenerek görevsizlik kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesine gelen dosyada, devam eden yargılama aşamasında üçüncü kez dosyanın takipsiz bırakılması üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece davacının yatırması gereken eksik harç miktarı tespit edilerek eksik harç miktarı belirtilmek suretiyle ikmali hususunda davacı tarafa takip eden celseye kadar süre verilmesi, eksik harcın ikmal edilmemesi halinde anılan celsede dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermesi, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde eksik harç ikmal edilerek davanın yenilenip yenilenmeyeceğini beklemesi ve yenilenmediği takdirde kendiliğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece işlemden kaldırılan dosyanın, üç aylık sürenin dolduğu tarihin mesai saati sonuna kadar taraflarca yenilenmemiş olduğu gerekçesiyle HMK'nın 150/5 fıkrası uyarınca, davanın üç aylık sürenin dolduğu tarih itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kolluk araştırmasına göre davacı ile tebliğ yapılan kişinin aynı avluya bakan farklı konutta oturduklarının belirlenmesi karşısında duruşma davetiyesinin davacıya yasanın öngördüğü biçimde tebliğ edilmediğinin anlaşıldığı- Davacıya yenileme duruşma davetiyesinin usulüne uygun biçimde tebliğ edilmediği ve dolayısıyla HMK'nın 150/1. maddesindeki koşullar oluşmadığı halde, duruşmaya gelmediğinden bahisle dosyanın işlemden kaldırılmasına ve daha sonra da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
E.tmanın ve sataşmanın önlenmesi ile tapu iptali ve tescil istemi-
Borçluların icra mahkemesine başvuruları İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, şikayetçi borçluların geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olmalarının, HMK'nun 150/1. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasını ve sonuçta 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini gerektirmeyeceği-