Kiracının yeni malik aleyhine açtığı kira sözleşmesinin haklı nedenle feshi nedeniyle sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, haklı fesih nedeniyle uğranılan menfi ve müspet zararların tazmini, ödenen kira bedellerinin iadesi ile kira borcu bulunmadığının tespiti ve kira alacağı nedeniyle uygulanan hapis hakkının kaldırılması istemi-
Kat malikleri kurulu tarafından yöneticiye kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verildiği ispat edilmedikçe, bu bonolar nedeniyle yöneticiliğin sorumluluğu söz konusu olmayacağı (TBK. mad. 304), senedi imzalayanın şahsen sorumlu olacağı (TTK. mad. 778; 678)- Borçluların kaşe dışına atılmış imzalarının bulunmadığı anlaşılmakla, takip dayanağı bonoların düzenlenme tarihi itibariyle kaşede adı geçen yönetiminin, 634 s. Kat Mülkiyeti Kanunu'nun anagayrimenkulün yönetimi bölümünü düzenleyen 27. vd. maddelerine uygun olarak oluşturulmuş bir yönetim olup olmadığı, belirtilen yasal düzenlemeye uygun olarak oluşturulmuş bir yönetim ise borçluların yöneticisi oldukları kat malikleri kurulunca, kat malikleri kurulu adına kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilip verilmediğinin araştırılması, borçlulara kat malikleri kurulunca, kat malikleri kurulu adına kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmiş ise, bono bedellerinden borçluların şahsen sorumlu olmayacağı, kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmemiş ise, bono bedellerinden şahsen sorumlu olacakları gözetilerek  karar verilmesi gerekeceği-
2886 s. Devlet İhale Kanunu mad. 62'de, sözleşme yapıldıktan sonra müteahhit veya müşterinin taahhüdünden vazgeçmesi ya da taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi ve idarenin en az 10 gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi halinde sözleşmenin feshedileceğinin düzenlendiği- Davacı muaccel olan ilk kira taksitini noksan ödediğinden ve ikinci kira taksitini hiç ödemediğinden davalının sözleşmeyi feshinin haklı görüldüğü, 818 s. BK'nın 249. maddesi uyarınca kiralayanın tazminat ödemesi için gerekli yasal koşulların oluşmadığı-
Kira alacağı ve cezai şart bedelinin tahsili istemlerine ilişkin davada; feshin, sürekli bir sözleşme ilişkisini ileriye doğru sona erdiren bozucu yenilik doğuran bir hak ya da işlem olduğu; kira sözleşmesinin davalı kiracı tarafından 08/07/2013 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile feshedilmiş olup, bu tarihe kadar olan kira bedellerinden sorumlu olduğu; kira sözleşmesi haklı bir nedenle feshedildiğine göre davalı kiracı sözleşmenin 11. maddesi gereğince son bir yıl kira bedelinin cezai şart olarak ödenmesinden sorumlu olmadığı; mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kiralanan taşınmazın iskan ruhsatının bulunmaması nedeniyle, kiracı tarafından, ayıbın giderilmesi için kiraya verene süre verildiği, verilen süre içerisinde ayıbın giderilmediği anlaşıldığından, kiracının, kira sözleşmesini feshetmekte haklı olduğu- Kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için kiralananın fiilen boşaltılması yeterli olmayıp anahtarın da kiraya verene teslim edilmesi gerektiği- Davalı kiracı tarafından kiralananın, davacı kiraya verene teslim edildiğine ilişkin delil sunulmaığından, mahkemece kiralananın davacıya hangi tarihte teslim edildiği üzerinde durularak, sonucuna göre davacının kira alacağı hakkında bir karar verilmesi gerektiği- Kira alacağı ve elektrik tüketim bedelinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin davada; davacının, elektrik tüketim bedeli için ödeme yapıp yapmadığı belirlenmesi gerektiği ve ödeme yaptıysa ödenen miktar kadar davalıya rücu edebileceği-
Her iki taşınmazın yaklaşık 40 yıl önce yapılmış bir istinat duvarı ile ayrıldığı, yapılan uygulamalar sonucunda davacılara ait taşınmazın 57.22 m2'sinin duvarın diğer tarafında bırakıldığı ve davalılar tarafından otopark ve yeşil alan olarak kullanılmak suretiyle elatıldığı, davalıların bu bölümde kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı, taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattıkları belirlenmek suretiyle 57.22 m2'lik bölümüne ilişkin olarak açılan elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne ve bahçe duvarının tecavüzlü kısmının yıkımına karar verilmesinin isabetli olduğu, ancak uzun bir kullanım durumunun taşınmaz malikleri arasındaki bir anlaşmanın göstergesi olduğu, davacıların taşınmazı edindiği tarihten itibaren dava tarihine kadar davalılara bir ihtarname keşide etmedikleri, bir ikazda bulunmadıkları gözetildiğinde, davalıların taşınmazın bu bölümünü muvafakata dayalı olarak kullandıkları, yani sözlü olarak ariyet akdi yapıldığı ve dava açılmakla muvafakatın geri alındığı, akdin feshedildiği dolayısı ile davalıların kötüniyetli olmadıkları anlaşıldığından, kötüniyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu ecrimisilden sorumlu olacaklarının söylenemeyeceği-
Davalı kiracının kira sözleşmesinin feshi tarihine kadar olan kira bedelinden sorumlu olduğu- Kira sözleşmesi haklı bir nedenle feshedildiğine göre davalı kiracı sözleşmenin 11. maddesi gereğince son bir yıl kira bedelinin cezai şart olarak ödenmesinden sorumlu olmadığı-
Kira alacağı ve cezai şart bedelinin tahsili istemlerine ilişkin davada; kira sözleşmesi haklı bir nedenle feshedildiğine göre davalı kiracı sözleşmenin 11. maddesi gereğince son bir yıl kira bedelinin cezai şart olarak ödenmesinden sorumlu olmadığı- .
Kira alacağı ve cezai şart bedelinin tahsili istemlerine ilişkin davada; davalı kiracı kira sözleşmesinin feshi tarihine kadar olan kira bedelinden sorumlu olduğu; bu durumda sözleşmenin davalı kiracı tarafından 08/07/2013 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile feshedildiğine göre bu tarihe kadar olan kira bedellerinden sorumlu olduğu; kira sözleşmesi haklı bir nedenle feshedildiğine göre davalı kiracı sözleşmenin 11. maddesi gereğince son bir yıl kira bedelinin cezai şart olarak ödenmesinden sorumlu olmadığı; mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kiralananın önemli ayıplarla teslimi halinde, kiracının borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluğuna ilişkin hükümlerine başvurabileceği (TBK. mad. 304)- Davalı kiracı seçimlik hakkını akdin feshi şeklinde kullanmış olup, kiralanan yer kömür depolama, eleme ve paketleme alanı olarak kullanılmak üzere kiralandığına göre bu amaca uygun olarak kullanılabilmesi için ilgili Bakanlığa başvurulması üzerine kiralanan alanın imar planında marjinal tarım arazisi olarak düzenlendiği ve özgülenen amaca uygun olmadığı belirtilmiş olduğundan, davalının, karşısındaki davacı kamu kuruluşunun kanun hükümlerine uygun şekilde hareket ettiğini kabul etmekle haklı olduğu ve bu nedenle kiralanan alanın özgülenen amaca uygun olup olmadığını araştırma yükümlülüğü yönünden kiracıdan bir özen beklenmemesi gerektiği- Dava konusu yerin, sözleşme gereğince kiranın başladığı tarihte, kullanılmaya elverişli hukuki ayıptan ari bir şekilde teslim edilmediğinden, kiralayanın kiracıya karşı yasal borcunu ifa etmediği ve bu durumda, davalının akdi fesihte haklı olduğu- Fesih sözleşmenin ileri hükümleri üzerinde etkilerini göstereceğinden, davalı kiracının, kira sözleşmesinin feshi tarihine kadar olan kira bedelinden sorumlu olduğu, ancak, kira sözleşmesi haklı bir nedenle feshedildiğine göre davalı kiracının, cezai şart olarak ödenmesinden sorumlu olmayacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor