Taksitle ödeme sözleşmesinin devamı müddetince satış isteme sürelerinin işlemeyeceği- Taksitle ödeme sözleşmesinin yapıldığı tarihte satış isteme süresinin duracağı- Haciz tarihinde yürürlükte bulunan yasa gereğince satış isteme süresinin 2 yıl olduğu, ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü tarihten taksitle ödeme sözleşmesinin yapıldığı  tarihe kadar  6 ay 9 günlük  bir satış isteme süresinin işlediği, geriye 1 yıl  5 ay 21 günlük sürenin kaldığı- Taksitle ödeme taahhüdünün ihlal edildiği tarihten itibaren kalan sürenin işlemeye devam edeceği, bu durumda mahkemece taksitle ödeme taahhüdünün ihlal edildiği tarihin araştırılarak satış talebinin süresinde olup olmadığı tespit edilerek karar verilmesi  gerektiği-
Somut olayda, .... 3. İcra Müdürlüğü'nün takip dosyalarında şikayet konusu taşınmaz üzerine 3.06.2021 tarihinde haciz konulduğu, haciz tarihi itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 15.11.2021 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; ancak yargılama sırasında alacaklının, bir yıllık sürede dava konusu taşınmaza ilişkin satış talep etmediği, bu nedenle bu dosyalardan taşınmaza tatbik edilen haczin İİK'nın 110/1. maddesi uyarınca düştüğü anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince, ... 3. İcra Müdürlüğü'nün takip dosyalarından şikayet konu taşınmaza tatbik edilen haciz yargılama sırasında düştüğünden, konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca şikayetin yapıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptaline karar verilen taşınmaza ................ tarihinde haciz konulduğu anlaşılmakta olup, İİK'nın 283/1. maddesine göre tasarrufun iptali davası sabit olduğu takdirde alacaklının tasarrufa konu mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını almak yetkisini elde edeceği, İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararından sonra, ilgili tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi halinde ise alacaklının ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceği tabii olmasına göre, söz konusu yetkiyle konulan haczin de ayakta kalması için, İİK’ya göre süresi içerisinde satış talep edilip avansının yatırılması gerektiği açık olduğundan İlk Derece Mahkemesince, süresi içerisinde satış istenip istenmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının temyiz dilekçesi ekinde sunduğu belgelerin ve Uyap kayıtlarının incelenmesinde alacaklı tarafından 30.09.2019 tarihli haciz nedeniyle satış talebinin 26.09.2019 tarihinde yapıldığının, satış avansının 01.10.2019 tarihinde yatırıldığının, böylelikle haczin ayakta olduğunun görüldüğü, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, belirtilen sebeple şikayetin esasının incelenmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından 09/03/2022 tarihli haciz nedeniyle satış avansının 23/12/2022 tarihinde yatırıldığı, satış talebinin 14/02/2023 tarihinde yapıldığı, böylelikle haczin ayakta olduğu görüldüğünden, Bölge Adliye Mahkemesince, belirtilen sebeple şikayetin esasının incelenmesi gerekirken, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emrinin her iki borçluya 03.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekili tarafından 14.04.2020 tarihinde satış talep edildiği ve 14.04.2020 tarihinde satış avansının dosyaya yatırıldığı görüldüğünden, alacaklı tarafından mevzuatta belirtilen durma süreleri dikkate alındığında yasal sürede satış talep edilerek satış avansının da dosyaya yatırıldığının anlaşıldığı, o halde, alacaklı tarafından yasal sürede masrafı da yatırılmak suretiyle satış talebinde bulunulduğuna göre, Bölge Adliye Mahkemesince bu gerekçe ile ihalenin feshine karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı-
Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvuru tarihi 09.12.2019 olup, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf incelemesi sırasında takibe dayanak ilamın ortadan kalkarak konusuz kaldığı görülmekle, şikayetçi borçlu vekili tarafından 19.07.2022 tarihinde icra müdürlüğünden, takibe dayanak ilamın konusuz kalması sebebiyle dosyadan konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmekle, icra müdürlüğünün 21.07.2022 tarihli tensip tutanağında takip dosyasından konulan hacizlerin talep doğrultusunda kaldırılmasına karar verildiği ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne haciz terkin yazısı gönderildiği görüldüğünden, icra müdürlüğünün 21.07.2022 tarihli haczin kaldırılması kararı Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden önce olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, şikayete konu haczin kaldırıldığı nazara alınarak konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesine göre şikayet tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmaz üzerine 06.08.2021 tarihinde haciz konulduğu, haciz tarihi itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 06.08.2021 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; ancak Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilen 06.10.2022 tarihi itibarı ile alacaklının, bir yıllık sürede dava konusu taşınmaza ilişkin satış talep etmediği, bu nedenle taşınmaz üzerindeki iş bu haczin İİK.'nın 110/1. maddesi uyarınca karar tarihinden önce düştüğü, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, yargılama sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve 6100 sayılı HMK'nun 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca şikayetin yapıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet tarihi itibariyle ayakta ve geçerli olan haciz, ........... İcra Müdürlüğü'nün ............. Esas sayılı dosyasından gelen cevabi yazıdan da anlaşıldığı üzere, karar tarihi itibariyle alacaklının yasal 1 yıllık sürede satış talep etmemesi nedeniyle, İİK'nın 110/1. maddesi gereğince taşınmaz üzerindeki iş bu haczin düştüğünün anlaşıldığı, o halde, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin incelenmesi sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK'nın 331/1 maddesi uyarınca tarafların şikayet tarihindeki haklılık durumlarına göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmaz üzerine 08.07.2021-02.08.2022 tarihlerinde haciz konulduğu, şikayet tarihi dikkate alındığında meskeniyet şikayetinin konusunun 08.07.2021 tarihli hacze ilişkin olduğu, haciz tarihi itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 23.05.2022 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; ancak Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilen 01.11.2022 tarihi itibarı ile alacaklının, bir yıllık sürede dava konusu taşınmaza ilişkin satış talep etmediği, bu nedenle taşınmaz üzerindeki iş bu haczin İİK'nın 110/1. maddesi uyarınca karar tarihinden önce düştüğü, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, yargılama sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-