Harca tabi olan temyiz dilekçelerinden alınacak harcın mahkeme kalemince hesaplanıp ilgilisinden istenmeden ve dolayısıyla harç alınmadan temyiz defterine kaydedilmiş olmaları halinde HUMK’un 434/III maddesi hükmünün benzetme yoluyla uygulanması gerekeceği– 25.1.1985 tarihli İçt. Bir. K. uyarınca temyiz eden vekiline ‘temyiz harcını yatırması yönünde’ bir muhtıra gönderilmemiş olması halinde, bu kişinin temyiz isteminin süresinde yapılmış sayılması gerekeceği–
'K. takdirinin tebliği işleminin usulsüzlüğü'ne ilişkin şikayeti hakkında verilen kararların kesin olup temyiz edilemeyeceği–
‘Davadan feragat’ın geniş kapsamlı bir beyanı olup HUMK’un 95/I. (şimdi; HMK.'nun 311.) maddesi gereğince kesin bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı ve feragatın geçerliliğinin karşı tarafın muvafakatına bağlı olmayacağı–
'Hacizli aracın haciz baki kalmak kaydıyla borçluya yediemin olarak teslimine' ilişkin kararın kesin olup temyiz edilemeyeceği-
Gerek özel hükümlerle ve gerekse genel olarak İİK. mad. 363'de öngörülmeyen (temyiz edileceği açıkça belirtilmeyen) icra mahkemesi kararlarının temyiz edilemeyeceği–
“Tahliye” ile ilgili kararların temyiz edilebileceği (İİK. mad. 363/3)–
Aciz belgesinin iptâline ilişkin şikayet hakkında icra mahkemesince verilecek kararın temyiz edilemeyeceği–
Satış memurluğunun 'satış talebinin reddine' dair kararına yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararın temyiz edilemeyeceği–
'Aşkın haciz' (alacak miktarından fazla haciz yapılması) işlemine (İİK. 85) yönelik şikayet hakkında verilecek kararların temyiz edilemeyeceği–
Vakfedilen malların vakıf mülkiyetine geçmesinin, ancak, vakfın kanun ve tüzük hükümlerine uygun biçimde tescili işlemi ile birlikte söz konusu olabileceği- Vakfın tesciline ilişkin karara yapılan ilaveyle vakfa ait taşınmazların kuru mülkiyeti yanında intifa haklarının da vakfa devredildiği gözetildiğinde tasarruf tarihinin borcun doğumundan sonra olduğu- Borçlu ile borç ilişkisine girerken alacaklı yönünden hukuken vücut bulmuş ve öğrenebilecek nitelikte, tescil ve ilan olunmuş bir tasarruf bulunmadığından, tasarruf tarihinin karar tarihi olarak kabul edilemeyeceği-