"Görev" ve "yetki" yönünden asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin "işbölümü" ilişkisi olduğundan (NOT: Yeni TTK. mad. 5//(1)-3'e göre; ayrı asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, işbölümü ilişkisi değil, 'görev ilişkisi' haline gelmiştir.), bu durumda teknik anlamda bir "görevsizlik kararı" değil "gönderme (aktarma) kararı" söz konusu olabileceği-
İİK'nun 277 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan iptâl davası açma hakkının, davacının genel hükümlere (BK. 18; şimdi; TBK. mad. 19) göre muvazaaya dayanarak dava açmasına engel teşkil etmeyeceği-
Tasarrufun iptâli davalarında, bir davalının ancak iptâline karar verilen tasarruftaki (ya da tasarruflardaki) müddeabihin toplam değeri üzerinden, oranlama yapılarak "harç" ve "vekalet ücreti" yönünden bu oranla sorumlu tutulabileceği; fakat kendisinin taraf olmadığı tasarruflardaki müddeabihlerin toplam değerleri üzerinden "harç" ve "vekalet ücreti"nden diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulamayacağı-
‘Taşınmazın aynına ilişkin olmayan’ (taşınmaz üzerindeki kişisel haklara yönelik) ilamların icra takibine konu olabilmesi için, kesinleşmelerine gerek bulunmadığı–
Mahkemece davalının "yetki itirazı"nın kabul edilmesi halinde "mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın talep halinde yetkili ... mahkemesine gönderilmesine.." şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Ancak kesinleştikten sonra takibe konulabilecek olan bir ilamın, takip tarihinden sonra kesinleşmiş olmasının takibin iptalini önlemeyeceği–
Mahkemece verilmiş olan ‘ipotekli taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptaline’ ilişkin kararın, mahkemece ayrıca takibin durdurulmasına yönelik bir tedbir kararı verilmiş olmadıkça, alacaklının başlattığı ‘ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile’ yaptığı icra takibini etkilemeyeceği–
Tasarrufun iptali davasının kabulle sonuçlanması halinde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olamayacağından, "dava konusu taşınmazlar üzerine konmuş olan ihtiyati haczin (ihtiyati tedbirin) kararın kesinleşmesine (ya da; kararın kesinleşmesinden bir ay sonrasına) kadar devamına" karar verilemeyeceği–