Kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin, o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamayacağı-
Hasma tebliğin Tebligat Kanunu'nun 39. maddesine aykırı olduğu- İhalenin feshi istemiyle açılan davada, "tapudaki ilgili" sıfatına sahip olan şikayetçinin, tapu sicilinde adresinin olup olmadığı tespit edilip İİK. mad. 127 uyarınca satış ilânının usulünce tebliğ edilip edilmediğinin belirlenmesi gerektiği-
"Muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı" tebliğ memurunca tespit edilmeksizin, aynı çatı altında yaşayan kişiye yapılan tebligatın usulsüz olduğu- İflasın ertelenmesi davası açan borçlu şirket yönünden, atanmış olan şirketin kayyımına usulüne uygun satış ilanı tebliğ edilip edilmediğinin incelenmesi gerekeceği-
Borçlu şirketin, "tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle" ticaret sicilinde kayıtlı adresine herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın, doğrudan ticaret sicilinde kayıtlı olan adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Şikayetçi borçlu ile icra takibinin diğer borçlusu arasında "menfaat çatışması" bulunmakla, hasma tebliğ nedeniyle, anılan tebliğ işleminin, 7201 s. Tebligat Kanunu mad. 39 uyarınca, usulsüz olduğu-
Aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi isteğine ilişkin davada, yaşı küçük olan davalı ile davacı annesi arasında menfaat çatışması söz konusu olduğundan yargılamanın davalıya kayyım tayini suretiyle sürdürülmesi gerektiği-
Davalı borçlu ile 3. kişi arasında ticari ilişki bulunması ve dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunması halinde tasarrufun İİK. mad. 278/3-2 ve 280/1 gereğince; davalı 4. kişinin borçlunun kardeşi olması halinde, borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu- Alacaklının, borcun doğumunun takip dayanağı bonoların veya çeklerin keşide tarihinden önce gerçekleştiğini ileri sürmesi halinde, davacı vekiline takip konusu borcun doğumuna ilişkin temel ilişki konusunda delillerini sunması için süre verilmesi, sunduğu delillerin toplanması, takip konusu bono malen kaydını içerdiğinden davacı ve davalı borçlunun ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, gerektiğinde davacı ve borçlunun isticvabı ile borcun doğumunun tespiti; belirlenecek tarih yani borcun doğumu iptali istenen tasarruftan sonra ise davanın önşart yokluğundan reddine, aksi takdirde yani borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğduğunun belirlenmesi halinde ise şimdiki gibi dava konusu tasarrufların İİK'nun 278/3-2 ve 280/1 maddeler gereğince iptaline karar verilmesi gerektiği-
Satışı yapılan taşınmazın zemin + 5 katlı betonarme yapı olup, toplam değerinin 513.628,60 TL olduğu gözetildiğinde, her yöreden alıcısı çıkabilecek otel, fabrika ve benzeri yerlerden olduğundan, icra müdürlüğünce ilanın, ulusal çapta yayımlanan gazetelerden biri yerine mahalli bir gazetede yapılmasının ihalenin feshi sebebi olduğu-
Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi gereğince, dosyada menfat çatışması bulunan diğer borçlu eşine yapılan tebliğatın usulsüz olacağı-
Ödeme emrinin “borçlu ile aralarında husumet bulunan kişi”ye tebliğ edilmesinin, Tebligat Kanunu’nun 39. maddesine aykırı olacağından geçerli sayılmayacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor