Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile sosyal ekonomik durum araştırmasına göre, davacı babanın abisi ile birlikte kuyumcu dükkanı çalıştırdığının, davalı annenin ise ev hanımı olduğunun, babasının kendisine aldığı evden aylık 800 TL kira geliri bulunduğunun, başkaca bir gelirinin olmadığının, müşterek çocuk M.'nın 2003, Y.'un ise 2007 doğumlu olduklarının anlaşıldığı, buna göre, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşları ve ihtiyaçları ile özellikle nafaka yükümlüsü davalı annenin gelir durumu nazara alındığında; hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının biraz fazla olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olmadığı-
Yalnızca nişanın bozulmasının yarattığı elem ve menfaat ihlalinin manevi tazminata esas alınamayacağı- Davalı tarafın, nişanlılık süresinde bir başka kimse ile ilgilenmesi ve nişanlısına hakaret,tehdit içeren sözler sarfetmesi halinde manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Manevi tazminatın hiçbir koşulda hakkaniyete aykırı veyahut ceza niteliğine bürünür bir hal alamayacağı-
Mahkemece, kiralananın niteliği, kullanma alanı, konumu, bölgede kira parasını da etkileyecek normalin üstündeki imar ve ticari gelişmeler gibi değişiklikler, emsal kira paraları, vergi ve amortisman giderlerindeki artışlar araştırılıp, değerlendirilerek, sonuçta işlem temelinin çöktüğü, sözleşmedeki çıkar dengesinin katlanılamayacak derecede davacılar aleyhine bozulduğunun benimsenmesi halinde kiracının ne miktar kira parasından sorumlu olacağının, taraflarca sunulan veya bilirkişilerce re'sen tespit edilen emsal kira sözleşmeleri de dikkate alınarak ve emsallerde de keşif yapılarak belirlenmesi, böylece sözleşmedeki kira parasını, tarafların amacına uygun objektif iyiniyet, hak ve nesafet (TMK 2/1, 4. md) kurallarının elverdiği ölçü ve düzeyde, brüt kira bedeline uyarlanması, aksi halde ise davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı kiracının sözleşmenin yapılması esnasında bildiği ya da bilebilecek durumda olduğu ayıplardan davalının sorumlu olup olmadığı- Davacı kiralananın yüzölçümünün sözleşmede belirtilenden daha küçük olduğunu bildirmiş ise de, Kira bedelinin belirlenmesinde tek ölçütün yüzölçümü olmadığı, kiralananın kullanım amacı ve konumunun da kira bedelinin belirlenmesinde etkili ölçütler olduğu- Tacir olan kiracının basiretli bir şekilde davranması gerektiği- Dava konusu taşınmazı mevcut hali ile görerek kiralayan davacının yaklaşık 8 yıl önce bilgi sahibi olduğu konularda davalı aleyhine kanunda sayılan yasal yollara başvurmadan kiralananda oturmaya devam ettiği görüldüğünden, sözleşmenin yapıldığı anda mevcut olan ve davacının akdi yaparken vakıf olduğu yönleriyle kira ilişkisine devam etmeye razı olduğunun ve belirtilen hususlarla ilgili kiraya verenin sorumlu olmayacağının kabulü gerektiği- Dolardaki artış nedeniyle kira bedelinin indirilmesi talep edilen dönemde, ekonomik koşullarda olağanüstü değişmeler olmaması, işlem temelinin çökmesi ile ilgili bir delil sunulmaması, yine kiralananın bulunduğu semte özgü ekonomik koşullarda olağan dışı bir değişiklik yaşanmaması karşısında, "uyarlama" koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından bu nedenle de kira bedelinden indirim istenemeyeceği-
Yayın tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nin 49. maddesi uyarınca; kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimsenin manevi tazminata hükmedilmesini isteyebileceği, hâkimin manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alması gerekeceği, somut olayda; yayın tarihi, tarafların konumu gözetildiğinde, davacılar yararına hüküm altına alınan manevi tazminatların fazla olduğu, davacılar yararına daha alt seviyede manevi tazminata karar verilmesi gerekeceği- Vekille takip edilen davalarda davanın kabul ve ret oranları gözetilerek ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-