5510 sayılı Kanun?un 21. maddesiyle yeniden getirilen "sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı" tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanun?un yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı; rücuan tazmine ilişkin düzenlemenin, kanunun yürürlüğü öncesinde olup bitmiş olay ve ilişkilere uygulanmasını gerektirir istisnai durumlar kapsamında değerlendirilemeyeceği yönü de bozma üzerine yürütülecek yargılama sürecinde göz önünde bulundurulması gerekeceği-
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilebileceği, üçüncü kişinin, ancak kusurlu bir hareketinin varlığı halinde rücu alacağından sorumlu olacağı, öte yandan sigortalının kesinleşen meslekte kazanma gücü kaybı oranı belirlenmeden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Sürekli iş göremezlik derecesinin zaman içinde iyileşme göstererek düştüğü tespit edilirse, sürekli iş göremezlik derecesinin düşme tarihinin açıkça belirlenmesi gerektiği, bu durumda, düşmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, yüksek iş göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış olan başlangıçtaki gelir olup; gelir hesabındaki unsurlardan biri olan iş göremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen iş göremezlik oranına uyarlanmasının zorunlu olduğu-