Davacı Kurum; iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının 5510 s. Kanun’un 21/1'inci maddesi uyarınca davalı işverenden rücûan tahsiline karar verilmesini istemiş olup, kömür madeninde daha önce göçük meydana gelen ocağının girişine bir insan girebilecek kadar delik açılarak üzerine girilmesinin yasak olduğuna dair levha asıldığı hâlde, tanık beyanlarına göre işverenin talimatı ile artık malzemelerin toplanmakta olduğu, daha önce içeri giren bir işçinin ocakta oksijen bulunmadığını söylediği, buna rağmen 57 yaşında olup tecrübeli olduğu iddia edilen sigortalının vagona bağlı bir halatı almak için ocağa girdiği ve havasız kalma ve toksik gaz inhalasyonu nedeniyle vefat ettiği anlaşıldığından, mahkemece, ilkinden farklı olan ikinci kusur raporu esas alınmak suretiyle istem hüküm altına alınmış ise de; anılan raporlarda kısmen farklı gerekçelerle farklı oranlarda davalı kusurları belirlendiğinden bu açık çelişki giderilmeden raporlarından birine itibar edilemeyeceği- Mahkemece, yeniden kazanın meydana geldiği iş kolunda, iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişilerden oluşacak kuruldan önceki raporları tartışan, 5510 sayılı Kanunun 21, 6331 sayılı Kanunun 37’nci maddesi uyarınca yürürlükten kaldırılan ancak zararlandırıcı sigorta olayının meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 77’nci maddesine uygun olarak düzenlenmiş kusur raporu alınarak, söz konusu çelişki giderilip, işverenin kapalı ve denetimsiz ocakta çalışması talimatı vermesi ile sigortalının yaş ve tecrübesinin olaya etkisi de tartışılmak suretiyle davalının kusur oran ve aidiyetinin gerçeğe uygun olarak tespiti gerektiği-
Asıl işverenin işçisinden dolayı taşeronun 3. kişi kapsamında kusuru saptanamaz ise sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı- Gerçek zarar hesabının, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması; sigortalı sürekli iş göremezlik durumuna girmişse bedensel zarar hesabının; ölüm halinde ise destekten yoksun kalma tazminatının hesabı gerektiği- Gerçek zararın önceki bozma ilamında açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde belirlenmesi gerekirken, gerçek zarardan sigortalının kusuru oranında (%20) indirim yapıldıktan sonra, davalının kusur oranı (% 80) karşılığında tazminata hükmedilerek, mükerrer kusur indirimi yapılan rapora itibar edilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Rücuen tazminat istemi-
Rücûan tazminat istemi-
Rücuan tazminat istemi-
Rücûan tazminat istemi-
Rücuan tazminat istemi-
21.03.2007 tarihinde meydana gelen iş kazasında sürekli işgöremezlik kaybına uğrayan sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle oluşan Kurum zararının rücuan tazmini istemi-
Rücu alacağından sorumluluk belirlenirken, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile yargılamada yöntemince hesaplanacak gerçek (maddi) zarar karşılaştırması yapılıp düşük (az) olan tutarın hükme esas alınması gerekeceği-
Trafik iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan tedavi ile cenaze masrafları nedeniyle oluşan kurum zararının davalılardan 5510 s. K. gereğince müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkin davada, tedavi giderleri kapsamında kalan ödemelerden dolayı davalıların sorumluluğunun ortadan kalkıp kalkmadığı hususunun - 6111 s.  K. ile, 2918 s. Karayolları Trafik Kanunu'nda yapılan değişiklikler de gözetilerek- irdelenmesi gerektiği-  Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların kesinleşmiş mahkûmiyet kararları olarak kabul edilemeyeceği-  "Kesinleşen ceza davasında belirlenen maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı" ve olayın meydana geliş şekli dikkate alınarak, olayın gerçekleştiği iş kolunda uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden alınacak bir rapor ile davacı kurum zararının 5510 s. K. mad. 21/4 ve 6111 s. K.'nun tedavi giderleri bakımından getirdiği yeni durum dikkate alınmak suretiyle belirlenmesi gerektiği-