Aynı eşyalar hakkında aynı davacı tarafından daha önce açılıp reddedilerek kesinleşmiş olan dava sonucunda alınan ilâmın «kesin hüküm» sayılacağı–
Kadının «çeyiz eşyaları» hakkında açtığı istihkak davasının kabulü gerekeceği; bir eşyanın «çeyiz eşyası» olduğunu isbatın kural olarak belli bir şekle bağlı olmadığı ancak olayın geçtiği yörede bu konuda «çeyiz senedi» düzenlenmesinin teamül haline gelmiş olduğunun anlaşılması halinde, bu senedin davacıya ibraz ettirilmesi gerekeceği–
Evli kadının «çeyiz eşyaları» ve kayınpederi tarafından «mihri mü-eccel» ve «mihri muaccel» olarak kendisine -evlenme sırasında- verilen eşyalar hakkında açtığı istihkak davasının kabulü gerekeceği–
Satım senedinde semenin gösterilmemiş olmasının, senedi geçersiz hale getirmeyeceği–
Üçüncü kişinin kiraladığı ve işlettiği fabrikada haczedilen malların 3. kişiye ait sayılması gerekeceği–
Haciz yapılan yerin borçlunun kirası altında olduğu ve üçüncü kişinin, Almanya’dan izinli geldiği için burada geçici olarak kaldığının anlaşılması halinde, olaya 99. maddenin değil 97/a maddesinin uygulanması gerekeceği—
Ticari işletme rehni sözleşmesinin, MK. 939’da yazılı “bir menkul malın ancak üzerindeki zilyetliğin alacaklıya devri suretiyle rehnedilebileceği” kuralının bir istisnasını oluşturduğu, bu nedenle ticari işletme rehni sahibi alacaklıların, bu haklarına dayanarak istihkak iddiasında bulunabilecekleri-
İştirak halinde (elbirliğiyle) tasarruf edilen miras bırakandan kalan malın (telefonun) mirasçılardan birinin borcundan dolayı haczedilemeyip, İİK. 94’e göre borçlu mirasçının miras payının (tasfiyedeki payının) haczedilebileceği-
İstihkak iddiasının muvazaalı işleme dayandığının, tanıkla isbat edilebileceği–
Borçlunun «haciz uygulanacak makinelerin kendisine ait olduğuna» dair haciz tutanağındaki beyanının kendisini bağlayacağı–