Satışa konu taşınmaz üzerindeki haczi süresinde satış istenmemiş olması nedeniyle düşmüş olan alacaklının açtığı ihalenin feshi davasının “aktif husumet ehliyeti yokluğu” nedeniyle icra mahkemesince reddedilmesi gerekeceği-
Fesat nedeniyle ihalenin feshinin, fesadın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde açılabileceği ancak bu sürenin hiçbir şekilde ihaleden itibaren bir yıldan sonra olmayacağı-
İhalenin feshi davasının en geç ihaleden itibaren bir yıl içinde açılması gerekeceği-
İcra mahkemesinde süresi içinde açılmış olan ihalenin feshi davasında şikayetçi tarafından “fesih sebebi” olarak şikayet dilekçesinde ileri sürülmemiş olsa dahi -ihalenin, İİK.’nun emredici 129. maddesine aykırı olarak, asgari tutarın altında yapılmış olması, satış ve paraya çevirme masraflarını karşılamadığı halde ihalenin yapılmış olması, kıymet takdirinin üzerinden iki yıl geçtikten sonra ihalenin yapılmış olması, ihale tarihi ve ihalenin başlama ve bitiş saatlerinin ihale tutanağında belirtilmemiş olması, iki ihale günü arasında on gün süre bulunmaması, borçlunun ehliyetsiz olması, satış ilanlarının satış kararına uygun olarak yapılmamış olması, satış talebinden iki ay sonra ihalenin yapılmış olması, icra takibi yapılmadan ihale yapılmış olması, gerek gazetede ve gerekse belediyede yapılan ilanın tarihi ile ihale tarihi arasında bir aydan az bir süre bulunması vb. gibi– kamu düzenine ilişkin yasa hükümlerine aykırılık halinde, icra mahkemesince doğrudan doğruya, “ihalenin feshine”
Müvekkilin ölümüyle vekalet ilişkisinin sona ereceği ancak vekaletin derhal sona ermesinin müvekkilin menfaatlerini tehlikeye düşürmesi halinde vekalet görevinin bir süre daha devam edebileceği-
İhalenin feshi talebinin “işin esasına girilmeden” –örneğin; ”aktif husumet yokluğu”,”süre aşımı”,”sıfat yokluğu”,”yurt içinde adres gösterme zorunluluğuna uyulmaması”,”feragat” vb. nedeniyle- reddedilmesi halinde, ayrıca şikayetçi aleyhine %10 para cezasına hükmedilemeyeceği-
İhalenin, ilan edilen saatten önce bitirilmiş olmasının ihalenin feshi nedeni olacağı-
Tebligatın usulüne aykırı yapılmış olması halinde muhatabın tebligattan haberdar olmuş olması halinde, tebligatın muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi sayılacağı–
Tebligatın usulsüzlüğü ve tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile ilgili başvuruların ancak tebligatın muhatabınca ileri sürülebileceği–
İcra mahkemesince “süresinde satış istenmediği ve haczin yenilenmesi gerektiği” gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilemeyeceği-