Taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari sayılacağı ve davacıların alacağın avans faizi ile tahsilini isteyebileceği-
Davacının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu imalatlara ilişkin maddi tazminat talebinin açıklattırılması, tarafların buna ilişkin tüm delilleri toplanmak suretiyle alanında uzman bilirkişi heyetinden, davacı kiracı tarafından yapılan imalatların nelerden ibaret olduğunun ayrıntılı ve tereddüte yer vermeyecek şekilde tek tek tespit edilip, hangilerinin faydalı ve zorunlu, hangilerinin lüks imalatlar olduğunun belirlenmesi, buna göre sökülüp götürülemeyen faydalı ve zorunlu nitelikteki imalatların yapıldıkları tarih itibariyle değerini belirleyerek bu tutardan yıpranma payı düşülmek suretiyle davacının talep edebileceği tutarı belirleyen rapor alınması, ve sözleşme hükümleri de değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Bağımsız bölümün geç teslimi- Eksik ve ayıplı işler- Kira kaybı-
Asıl ve karşı davaların yargılamaları birlikte yürütülmekte olup, her dava bağımsız karakterini koruduğundan temyiz sınırının da buna göre belirleneceği- İade faturalarının davaya konu ayıplı ürünlere ilişkin olduğuna dair karşı davacının bir beyanı bulunmadığından ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıç tarihi düzenlenen faturalardan anlaşıldığından, davaya konu ürünler için iade faturalarının sadece karşı davacı tarafından dayanılıp sunulan faturalar olduğunun nazara alınması gerektiği-
Davacının, davalı ile imzaladığı gayrimenkul satış sözleşmesine göre satın aldığı konutun teslim tutanağına "Not: İhtirazi kayıt (geç teslim, eksiklik, bozukluk, ayıp ve gizli ayıplardan dolayı tazminat ve talep haklarım saklıdır.)" şeklinde ihtirazî kaydını düştüğü ve eldeki dava ile de konuttaki ayıplar nedeniyle konutun değer kaybının davalıdan tahsilini istemiş olduğu- Açık ayıp nedeniyle satıcının sorumluluğuna gidildiğinde davacının üzerine düşen gözden geçirme ve ihbar külfetini yerine getirmiş olmasının bekleneceği- Eldeki davada, davacının 27.10.2009 tarihinde teslim aldığı konutu aynı gün gördüğü kabul edilebilirse de, teslim tutanağına düşülen ihtirazî kayıt, ihbar külfetinin taşıması gereken açıklık ve somutluk özelliklerini barındırmamakta olduğu- Alıcının tespit etmiş olduğu ve ihbar edeceği ayıpları tek tek açıklaması gerektiği- Mevcut ihtirazî kaydın ayıp ihbarı olarak kabul edilemeyeceği- "Ayıp ihbarının şekle bağlı olmadığı, tüketici lehine düşünülerek davacının ihtirazî kayıt koymakla mevcut açık ayıpların ihbarı iradesini gösterdiğinin kabul edilmesi gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Açık ayıp olarak belirtilenlerden davanın açılış tarihi itibariyle 4077 s. K. m. 4 /2. uyarıca, 30 gün, gizli ayıplarda da derhal bildirme sorumluluğu bulunduğu hususları üzerinde durularak davacıya bu yönde ispat hakkı tanınıp bilirkişi raporunda ayıbın ağır kusur ve hile ile gizlenip gizlenmediğinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği- Dava konusu dairede fazladan yaptığını iddia ettiği imalatlar hakkında bilirkişi raporunda yeterli araştırmanın yapılmamış olmasının hatalı olduğu-
Yangın sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemi-
HMK’nin 297/1-c maddesi uyarınca; “ tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin” açıkça gösterilmesi gerektiği- Dosya kapsamında alınan 20.09.2013 tarihli, mali müşavir tarafından düzenlenen rapor dikkate alınarak bu hususta asıl davada davacının, cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı hususunda gerekli görülmesi halinde raporlar arasındaki çelişkileri de giderecek nitelikte açıklamalı, ayrıntılı ve denetime elverişli yeni bir rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Araçtaki ayıplar, gizli ayıp olup; aracın her servise götürülüşünün de ayıp ihbarı niteliğinde olduğu-
Davalının, "davacı asilin boya problemi nedeniyle bir buçuk yıl sonra servise başvurduğu ve ayıp ihbar sürelerine uymadığı" yönündeki itirazı karşılanmadan karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Yargılama esnasında alınan iki bilirkişi raporu arasında açık farklılık bulunduğu gibi; görüşüne başvurulan bilirkişilerin hiç birisi boya konusunda uzman olmadığından, mahkemece, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve konusunda uzman ve içerisinde en az bir kimyager olacak şekilde oluşturulan 3 kişilik bilirkişi kurulundan alınan bir raporla hüküm tesisi gerektiği-