Alacaklının kanunî süresi içinde (İİK. mad. 106) satış istemesine rağmen ihalenin -örneğin; alıcı çıkmaması nedeniyle- gerçekleşmemesi halinde alacaklının önce «satış talebi»nin ve tapuya haczin konulmasından itibaren iki yıl geçince de «haciz»in düşeceği (bu hacze artık sıra cetvelinde pay ayrılamayacağı)—
«Harca tabi davalarda, dava harcın ödendiği tarihte açılmış sayılacağı»ndan borçlunun itiraz (şikayet) süresi olan 5 gün geçmeden harcını yatırarak icra mahkemesine başvurmuş olması gerektiği—
«Ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu»na ilişkin şikayetin 7 günük süre içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği—
Borçluya birden fazla kez ödeme emri tebliğ edilmiş olması halinde, itiraz süresinin, «ilk tebliğ tarihi»nden değil, «son tebliğ tarihi»nden itibaren işlemeye başlayacağı-
Borçlunun ödeme emrine itiraz (şikayet) dilekçesinde, ayrıca «tebligatın usulsüzlüğünü» de ileri sürmüş olması halinde, icra mahkemesinin, öncelikle, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olup olmadığını -dolayısıyla; itirazın (şikayetin) süresinde olup olmadığını- araştırması gerekeceği—
Borçlunun eşinin, haciz sırasında hazır bulunmasının ve borçlu vekilinin, icra dosyasına vekaletname ibraz etmiş olmasının, ödeme emrinin borçlu tarafından öğrenilmiş olması sonucunu doğurmayacağı—
«Borca itiraz»ın, ödeme emrinin tebliğinden 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapılmış olması halinde, icra mahkemesince «süre aşımından dolayı istemin reddine» karar verilmesi gerekeceği—
İİK’nun 19/III gereğince; bir müddetin sonuncu gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, müddetin tatili takip eden günde biteceği—
«Mirasın reddedildiğine» yönelik itirazın -İİK. 168/5 uyarınca- 5 günlük ibraz süresinin içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği—