Davacı, sendikaya üye olduğu ve Toplu İş Sözleşmesinden yararlanabileceği tarihi, çalışma süresini, en son ödenen ücreti, toplu iş sözleşmesi gereği alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, ödenmesi gereken fark ücret alacağı, ilave tediye, akdi ikramiye ve teşvik prim tutarlarını işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesi hükümleri gereğince belirleyebilecek durumda olduğundan, Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklı söz konusu alacakların belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği-
Murisinin ölümü sonrasında, davalı tarafça internet ortamında paylaşılan hakaretvari sözlerin, özellikle kullanılan “mikrop” kelimesi dikkate alındığında, küçük düşürücü ve incitici olduğu kuşkusuz olduğu gibi; olayın oluş şekli, söylenen sözlerin içeriği ve tarafların durumu birlikte değerlendirildiğinde bu sözlerin nezakete aykırı sözler olarak kabulü mümkün görülmediğinden kınama ile yetinilmesinin uygun düşmeyeceği- Ölenin şeref ve haysiyetine yönelen saldırılar onun yakınlarının kişilik hakkına saldırı teşkil edeceğinden, bu tür saldırılar karşısında ölenin yakınları, kendi kişilik haklarının ihlaline dayanarak TMK’nın 25. maddesinde belirtilen davaları açabileceğinden, mahkemece davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesinin isabetli olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan ölüme bağlı destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemi-
Haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; davacının yaralanma derecesi, olayın meydana geliş biçimi, olay tarihi ve ilgili ilkeler nazara alındığında davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu, daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
İş kazasında yaralanan işçinin açtığı tazminat davasında, bekletici mesele yapılan maluliyet oranının tespitine dair dosyanın kesinleştiği tarihte davacının zararının kesin şekilde belli olduğu kabul edilerek zamanaşımının meslekte kazanma gücü kaybı oranının kesin şekilde belirlenmesinden sonra hesaplanması gerektiği- "Tazminata konu zararın varlığının öğrenilmesi yeterli olduğundan, zamanaşımı başlangıç tarihinin olay tarihi olduğu ve davacının ıslah dilekçesiyle talep ettiği maddi tazminatların zamanaşımına uğradığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm ve cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazası nedeniyle gerçekleşen ölüm ve yaralanmadan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin davada; dava konusu olayın meydana geliş şekli, davacıların yaralanma dereceleri, ölenin davacılara olan yakınlığı, davalı araç sürücüsünün meydana gelen olayda tam kusurlu oluşu ve ilkeler göz önüne alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu, daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği ve dolayısıyla, bu durum kararın bozulmasını gerektirse de, karar onanmış bulunduğundan, davacıların karar düzeltme istemi kabul edilip, onama kararı kaldırılarak, kararın bozulması gerektiği-
Trafik kazası nedeni ile ölüme dayalı tazminat istemi-