Davalı-birleşen dava davacısı kadın vekilinin “temyiz dilekçesinin kaç sayfadan ibaret olduğuna” ilişkin açıklamasının belgelendirilerek tespiti ile, dilekçenin üç sayfadan oluştuğunun beyan edilmesi halinde, söz konusu ikinci sayfanın gerek temyiz eden davalı-birleşen dava davacısı kadın vekilinde, gerekse davacı-birleşen dava davalısı vekilinde bulunan nüshalarının onaylı örneklerinin dosyaya eklenmesi suretiyle, bu konudaki eksiklik giderilerek, dava dosyası ve ekleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği hükümleri gereğince, dizi pusulasına bağlanarak, dosya temyiz incelemesine eksiksiz biçimde gönderilmesi gerekeceği-
Davacı kocanın davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, yeni doğan çocuğu istemediği, davalı ile çocuğunu babasının evine yolladığı; öte yandan davalı kadının da davacının ilk evliliğinden olan çocuğu evine almadığı, birlik görevlerini yerine getirmediği; bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında meydana gelen olaylarda davacı kocanın daha ağır kusurlu olduğu, davalı kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan eşin, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak yoksulluk nafakası isteyebilmesi için öncelikle bu konuda bir talebin bulunması gerekeceği; talebin yazılı şekilde ve hatta sözlü olarak da yapılabileceği; ancak hukuki sonuç doğurabilmesi için sözlü isteklerin mahkeme tutanağına geçirilmesinin zorunlu olduğu-
Yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı-
Davalı eş tarafından bozdurulan ziynet eşyalarının davacı kadın tarafından iade edilmemek üzere verildiğine ilişkin ispat yükü davalı eşte olduğuna göre, davalıya bu husustaki delillerinin sorulup toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Olağan hayat deneyimlerine göre kadının kooperatif hissesinin satışından elde ettiği geliriyle koca adına alınan bağımsız bölümlerin edinilmesine katkıda bulunduğunun kabulü gerekeceği; zira, bu dönemde evin bakımı eş ve çocukların iaşe yükümlülüğü kocaya ait olup; davalı-davacı kocanın bu olağan durumun aksine, kadının kooperatif hissesinin satışından elde edilen gelirin başka bir şekilde kullanıldığını ileri sürüp ispatlaması gerekeceği-
Katılma alacağına yönelik dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi mülga HMUK’nun yürürlükte bulunduğu tarihte verilmiş olup, dilekçeler aşaması tamamlanmış bulunduğundan eldeki davada, HMK'nun belirsiz alacak davasına ilişkin 107. maddesinin uygulanamayacağı- Katılma alacağında zamanaşımı süresinin 6098 s. TBK 146 uyarınca on (10) yıl olarak uygulanması gerektiği-
Kadının yoksulluk nafakası isteğini boşanma davası içinde isteyebileceği gibi, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde bağımsız bir dava ile de isteyebileceği-
Davacı kadının, taşınmazın aile birliği içinde birlikte satın alındığını iddia ettiği ve taşınmazın yarısının kendi adına tescilini istediği, katkı payına yönelik bu istemin aile mahkemesinde görülmesi gerekeceği-