Ev başkanının, ev halkından olan küçüğün, kısıtlının, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunan kişinin verdiği zarardan, alışılmış şekilde durum ve koşulların gerektirdiği dikkatle onu gözetim altında bulundurduğunu veya bu dikkat ve özeni gösterseydi dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceğini ispat etmedikçe sorumlu olduğu - Ev başkanının sorumluluğu yasal dayanağını Türk Medeni Kanunu’nun Aile Hukukunu düzenleyen ikinci kitabında yer alan 369.maddeden almakta; aynı zamanda hukuksal nitelikçe de aile hukuku hükümleriyle sıkı sıkıya bağlantılı bulunduğu-
Bozma ilamından sonra bozma nedeni yapılan hususta davalı vekiline yeni açıklamalar yaptırılıp hüküm kurulması halinde, Özel Dairece incelenmeyen yeni bir hüküm oluşturulduğu-
Eşit kusurlu taraf yararına manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Terk nedenine dayalı boşanma davası açılabilmesi için, önce yasanın aradığı koşullara uygun ihtar isteğinde bulunulması gerektiği, dolayısıyla hâkim tarafından yapılan “ihtar”, terk sebebine dayalı boşanma davasının, dava şartı olduğu- Boşanma davasına bakan hâkimin, salt ihtarın varlığını yeterli görmemesi; bu ihtarın, boşanma davası açabilmenin ön koşulu olmasını da gözeterek, kanunda yer alan unsurları taşıyıp taşımadığını, resen (kendiliğinden) incelemesi gerektiği– İhtar kararının tebliğine rağmen yasal süresinde ortak konuta dönmeyen eş aleyhine açılacak boşanma davasının kabul edilebilmesi için, ihtar kararında ve ekinde bulunması gereken biçimsel koşulların var olması ve işin esasına ilişkin unsurların tam olması gerektiği- Kanunda gösterilen süreler hakim veya taraflarca değiştirilemeyeceğinden; konuta dönmesi istenen eşe “iki aylık” süreden farklı bir süre verilemeyeceği-
Boşanma, maddi ve manevi tazminat ile nafaka istemine ilişkin davada, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Türk Kanunu Medenisinin 143/1 maddesi kapsamında giren tazminat olduğu, ne miktarının da " ... katkı karşılığı istenildiği davalıdan sorulup belirlenmeli, " ... katkı karşılığı" istenilen miktarın tefrik edilen dava kapsamında bulunduğu gözetilmeli, Türk Kanunu Medenisinin 143/1-maddesi çerçevesindeki maddi tazminat talebinin ( ... miktarının takdiri mahkemeye ait olmak üzere ) bu davada karşılanması gerektiğinin gözetilmesinin gerektiği-
Boşanmaya neden olan hadiselerde davacı ve davalının eşit miktarda kusurlu olduğu, davalının ev kadını olup çalışmadığı ve herhangi bir yerden geliri olmadığı, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği bu sebepten davalıya uygun bir miktar yoksulluk nafakasının takdiri gerektiği-
Evlilik birliği içerisinde edinilen mala katkı payı nedeniyle görülen alacak davasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılması halinde, bu tür davaların çözüm yerinin aile mahkemesi olacağı-
Eşit kusurlu eş yararına Türk Medeni Kanununun 174. maddesine dayalı maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği - SSK'dan emekli düzenli ve yeterli geliri bulunduğu anlaşılan kadın yararına yoksulluk nafakasına (TMK.175) hükmedilemeyeceği-
Çalışmayan ve hiç bir geliri olmayan kadının edinilmiş mallarda katkı payı isteyebileceğini kabul eden Türk Medeni Kanunu sisteminde, maddi tazminat ile sorumlu tutulamayacağını önceden kabul etmenin imkansız olduğu-