Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davada davalı tarafından İdare Mahkemesinde imar işleminin iptali istemi ile açılan davanın kesinleşmesinin beklenilmesi, imar işlemi iptal edildiği takdirde, imar parseli imar işleminin iptal edilmesi sebebiyle ortadan kalktığına göre; öncelikle geri dönüşüm veya yeni bir imar uygulaması işleminin uygulanıp uygulanmayacağının beklenilmesi, iptal edilmediği takdirde sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evin davalı tarafından yıkıldığı ve aynı şekilde mevye ağaçlarının da davalı tarafından kesildiği iddiaları davacı tarafça yöntemince ispatlanamadığı gibi (davalının) kira sözleşmesi öncesi bilirkişi raporunda gösterilen kısmı kullandığı da usulü dairesinde ispat edilemediğinden, mahkemece, meyve ağaçları ile evin değeri üzerinden davalı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği gibi kira sözleşmesinden önceki dönemi kapsar şekilde ecrimisil hesaplaması da yapılamayacağı- Mahkemece, ev ve meyve ağaçlarına yönelik tazminat talebinin reddi ile (gerektiğinde bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle) kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden dava tarihine kadarki döneme ilişkin ecrimisil alacağı hesaplanıp ondan sonra oluşacak sonuca göre karar vermesi gerektiği-
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 13/07/2007-13/08/2007 tarihleri arasında ilân edilen orman ve arazi arazi kadastrosu bulunduğu ve çekişmeli taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmış olup mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak çekişmeli .. parselde bulunan evin davalıya ait olduğu ve bu evin tespitten sonra yapıldığı bu nedenle 3402 sayılı Kanunun 19. maddesi gözetildiğinde beyanlar hanesinde şerh verilmemesinin yerinde olduğu belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre davanın kısmen kabulü yönünde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı- Hükümde çekişmeli ... sayılı parselin bilirkişi raporunda (C) harfiyle gösterilen kısımdaki evin davacıya ait olduğu halde hüküm fıkrasına başkasına ait olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Çapa bağlı etmanın önlenmesi ve yıkım istemi-
Taşınır bir malın satışına ilişkin sözleşmede satıcının taşınırı teslim etmek ve mülkiyeti alıcının üzerine geçirmek gibi asıl borcu yanında zapta karşı tekeffül ve ayıba karşı tefekkül gibi tali nitelikte borçlarının da olduğu- Dava konusu makinelerin, alıcı-davacı zilyetliğinde bulunduğu sırada icra dairesinin işlemi neticesinde alıkonulması halinde, alıcının-davacının zapta karşı tekeffül hükümlerinden yararlanabilmesi için satın aldığı makinelerin üçüncü kişinin üstün hakkı dolayısıyla kendisine karşı açılan bir dava sonucunda elinden çıkması gerektiği ve davaya konu makineler icra dairesinin “Teslim Tutanağı” işlemi ile geri alınması nedeniyle davacı-alıcının zapta karşı tekeffüle başvuramayacağı- İcra dairesinin işlemi neticesinde davacının satın aldığı makineler üzerinde tasarruf yetkisinin ortadan kalması halinde, davacıya satılan makinelerin hukuki ayıplı olduğu bu nedenle ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca talebinin değerlendirilmesi gerektiği-
İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiasının, her türlü delille kanıtlanabileceği- Davacı tarafça, davalının taşınmazın kiraya verilmesine de engel olduğu ve taşınmazı kiracıya da kullandırmadığı iddiasında bulunulduğuna göre, davacı kiraya verenin zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince kiralananı kiracısına kullanıma hazır bulundurma yükümlülüğü bulunduğundan, davacının elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açmasının mümkün olduğu, dava konusu taşınmazın davacı tarafından kiraya verilmesinin dava açmasına engel teşkil etmeyeceği
Davacının, emlakçı ile anlaşarak satın aldığı ve tapuda tescilini edildiği taşınmaza ilişkin olarak, eski malikin taşınmazı tahliye etmemesi üzerine açılan elatmanın önlenmesi davasında, satışın geçerli olduğu anlaşıldığından, eski malikin taşınmazı terk etmemesi sebebiyle, müdahalenin önlenmesi ve ecrimisile hükmedilmesinin doğru olduğu-
Eletmanın önlenmesine-