Tapu kaydında düzeltim istemli bir dava açmadan önce müdürlüklere başvuru yapılması zorunlu tutulmuş ise de, bu zorunluluğun müdürlüğün verdiği kararlara karşı itiraz yollarının tüketilmesi aşamasını kapsamadığı-
Soyadı Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce ölen kişiler soyadı alamayacaklarından, bunlar yönünden asıl olan nüfus kayıtlarına göre tapu kayıtlarının düzeltilmesi mümkün değil ise de, bu kişilerin tapu kaydında adı geçenlerle aynı kişi olduğunun tespitinin istenilmesinde hukuki yarar bulunduğu gözetilerek haklarında tespit kararı verilmesi gerektiği- Kaydı düzeltilmek istenen kişilere 427. maddesi uyarınca atanan kayyımın davada yer almasının sağlanması ve haklarında tespit hükmü kurulması gerekeceği-
Zabıta aracılığı ile taşınmazın bulunduğu köy ve komşu köylerde kayıt maliki adında herhangi bir kişinin tanınıp tanınmadığının, dava konusu yeri kimin hangi tarihten beri ne şekilde tasarruf ettiğinin araştırılmadığının, taşınmaz başında keşif yapılmadığının, Nüfus Müdürlüğü’nden tapu maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişi veya kişilerin olup olmadığının sorulmadığının görüldüğü, hâl böyle olunca, araştırma ve inceleme yapılarak talebe konu taşınmazın maliki ile davacı mirasbırakanının aynı kişi olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Eldeki dava, yeni Tapu Sicili Tüzüğü'nün yürürlüğe girdiği 17.08.2013 tarihinden önce 15.08.2012 tarihinde açıldığına göre, yeni Tüzük ile getirilen, " ilgililerin idareye müracaat etme ön şartını yerine getirmemiş olmaları halinde davanın dinlenebilme olanağı yoktur" şeklindeki ön şart kuralının eldeki dava bakımından uygulanabilmesinin mümkün olmadığı-
Mahkemece, dosyanın işlemden kaldırılması üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verilen davada, kendisini vekille temsil ettiren Tapu Müdürlüğü hakkında vekalet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu yönden hüküm kurulmamasının doğru olmadığı-
Dava konusu taşınmazlarda adı geçenlerin kayıt maliki olmadığı, bu nedenle davacının bu parsel yönünden eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı- Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturmakta olup, bu tür talepleri tapu maliki ile tapu malikinin mirasçılarının isteyebilecekleri, ne var ki, davacının, mirasçısı olmadığı amcası oğlu hakkında dava açma sıfatının bulunmadığı-
Kayıt maliki ile davacıların mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespitinin istendiği, bu isteğin yeni Tapu Sicili Tüzüğü ile tapu müdürlüklerine verilen düzeltim yetkisinin dışında kaldığı gözetildiğinde, düzeltim için öncelikle tapu müdürlüğüne başvuru şartının eldeki dava bakımından aranmayacağının kabul edilmesi gerekeceği, hâl böyle olunca, davanın esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece açılmamış sayılmasına karar verilen tapu kaydında düzeltim istemine ilişkin davada, kendisini vekille temsil ettiren davalılar vekili lehine vekalet ücreti tayini gerekeceği-
Eldeki davada dava konusu bağımsız bölümlerin fiili kullanımlarının vaziyet planından farklı olması nedeniyle, bu hatanın düzeltilmesi talep edilerek ve taşınmazların diğer paydaşları da davalı olarak gösterilmek suretiyle açıldığı hususu göz önüne alındığında, davanın çekişmeli yargı işlerinden olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması gerektiği-
Mahkemece açılmamış sayılmasına karar verilen davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331/3. ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1. maddeleri de değerlendirilmek suretiyle, kendisini vekille temsil ettiren davalı Tapu Müdürlüğü hakkında vekalet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu yönden hüküm kurulmamasının doğru olmadığı-