Davacı işçi, davalı Belediye Başkanlığı işyerinde, kayden alt işveren işçisi olarak çalışmış olup, asıl işveren ile alt işveren arasında imzalanan sözleşmeye konu işin, 5393 s. Belediye Kanunu'nun 14., 15. ve 67. maddeleri uyarınca, hizmet alım yoluyla üçüncü kişilere gördürülmesinin mümkün işlerden olduğu- Sözü edilen düzenlemeler ile asıl işin tamamı ya da bir kısmı 4857 s. Kanun'un 2. maddesinde öngörülen sınırlamalara tabi olmaksızın alt işverene verilebileceği, ancak, bu durumun 4857 s. Kanun'un 2/7. maddesinin ve TBK.'nun 19. maddesi çerçevesinde muvazaa denetimi yapılmasına engel olmadığı- Eldeki dava dosyası bakımından, emsal nitelikteki davalarda ulaşılan sonucun aksi yönünde karar verilmesini gerektirir bir durumun bulunmadığı da gözetildiğinde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğunun kabulü gerektiği- Davalı belediye ile davalı alt işveren şirket arasındaki, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin 4857 s. K. mad. 2/7 ve TBK.'nun 19. maddesi çerçevesinde yapılan denetim neticesinde muvazaalı olduğunun ve iş sözleşmesinin geçerli veya haklı bir sebep bulunmadan feshedildiğinin anlaşılmasına göre, feshin geçersizliğiyle davacı işçinin davalı belediye işyerindeki işine iadesine karar verilmesi gerektiği- Muvazaanın iyiniyetli olan davacıya karşı ileri sürülmesinin iyiniyet kurallarına aykırı olması ve hiç kimsenin kendi hilesinden yararlanamayacağı ilkesi nazara alındığında, işe iadenin mali sonuçlarından davalı şirket de, davalı belediye ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı belediyeye ait işyerinde, kayden alt işveren işçisi olarak çalıştığını, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğunu, iş sözleşmesinin geçerli veya haklı sebep bulunmadan feshedildiğini ileri sürer ...