Kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi ile taşınmazın teslimi istemlerine ilişkin davada, dava dışı kurum ile davacı arasındaki sözleşme ilgili maddesi gereği kendiliğinden feshedilmiş olduğu, taraflar arasında kira ilişkisinin sürdüğü kabul edilemeyeceğinden davalının çekişme konusu taşınmazı tasarrufunun hukuki bir dayanağının kalmadığı, kullanıma devam etmekle de işgalci niteliği kazandığı, taraflar arasında bir kira ilişkisi kalmadığından uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görevini belirleyen HMK’nın 4. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddinin isabetsiz olduğu-

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.10.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 23.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı veki ...