Tasarrufun iptalini talep edebilmesine dayanak bir kesinleşmiş icra takibi alacağının ortada bulunmadığı, buna göre asıl davanın bu önkoşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, birleşen dava bakımından ise; davalı borçlular ile taşınmazları devralan kişiler arasında muvazaayı gösterir bir yakınlık durumunun tespit edilemediği, bunun yanında davaya konu olan tasarrufların yapıldığı dönemde tapuda gösterilen resmi bedel ile taşınmazların gerçek değeri arasında fahiş bir farkın da tespit edilemediğinden davanın reddine karar verileceği-

Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan ...