Davacı vekili tarafından temyiz dilekçesine ekli olarak sunulan ve davalı ile davacı vekili tarafından imzalanan protokolde; "işbu dava sonucunda verilen karardan kaynaklanan borcun tüm fer'îleri ile işbu davaya konu sözleşme nedeniyle davalının davacıya toplam ....TL ödeme yapacağının" kararlaştırıldığı, "ayrıca ödemenin yapılması durumunda davacının davalıdan işbu dava ve davaya konu sözleşme gereğince hiçbir talepte bulunmayacağının" belirtildiği, yine "ödeme yapıldığında davalının tüm sonuçları ile ibra edileceği" hususunun kararlaştırıldığının anlaşıldığı, söz konusu protokol gereğince davalı tarafından ciro edilerek davacıya verilen toplam ....TL bedelli çeklerin davacı tarafından tahsil edildiğinin de taraf beyanları ile sabit olduğu, hâl böyle olunca yerel mahkemece, temyiz aşamasında davacı tarafça dosyaya sunulan protokolün, tarafların karardan sonra eldeki davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak aralarında anlaşmaya vardıkları ve bu nedenle söz konusu protokolün davaya son veren taraf işlemi niteliğinde olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- "Taraflar arasında karar tarihinden sonra imzalanan protokolün mahkeme kararının infazına yönelik bir anlaşma niteliğinde olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 3. F. ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.09.2011 tarihli ve 2009/104 E., 2011/204 K. sayılı karar, taraf vekilleri tarafından t ...