Mahkemenin, hükmü temyiz eden davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin ek kararı davacı vekilinin temyizi bakımından gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğine ilişkin tebligat mazbatası üzerinde yazılı bulunan tebliğ şerhinde muhatabın tevziat saatinde işyerinde bulunmadığına ve aynı gün döneceğine ilişkin bir tespite yer verilmediği gibi, tevziat saatinde o yerde bulunmayıp aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirtilen muhataplar için düzenleme içeren açıklama da yer almadığından, davacı tarafa yapılan gerekçeli karar tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddeleri ile Yönetmeliğin 26. ve 29. maddelerine hükümlerine uygun olmadığı, bu nedenle de temyizin süresinde olduğu- Mahkemece dava konusu taşınmaz tapularının yüklenicinin edimini yerine getirmemiş olması nedeniyle reddedilmiş ise de taraflar arasındaki bir kısım uyuşmazlık henüz çözüme kavuşturulmadan karar verilmesinin doğru olmayıp sözleşmede paylaşım %50-%50 olarak belirlenmiş olmasına göre tarafların almış oldukları bağımsız bölümlerin arsa payları konum itibariyle değerleri ve benzer özellikleri nazara alınarak bodrumda çıkan fazla dairenin kime ait olduğu konusu öncelikle belirlenmesi gerektiği, fazla çıkan bu bağımsız bölümün yükleniciye ait olduğunun tespit edilmesi halinde 1 bağımsız bölümün değeri, deposuna karar verilen eksik ve ayıplı işlerin bedelini karşılamaya yeteceğinden, diğer bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı lehine tesciline karar verilebileceği aksi halde davanın şimdiki gibi reddine karar verilmesi gerektiği hususları düşünülmeden eksik inceleme ile ve uyuşmazlığın bir kısmı giderilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece 29.06.2015 tarihli Ek Kararla süresinde yapıl ...