Tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için davacının borçluda gerçek bir alacağının bulunması gerektiği- "Vadeli çek verildiği ve borcun daha önce doğduğu" iddia edildiğinden, borcun gerçek doğum tarihinin araştırılması gerektiği, davacı ve davalı borçlu arasındaki ticari ilişki konusunda ihtilaf bulunmadığından davacı tarafından sunulan tahsilat makbuzları ve fatura göz önüne alınarak davacı ve davalı borçlunun ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak takip konusu borcun gerçek doğum tarihinin tespiti, borcun gerçek doğum tarihinin tasarruftan sonra olması halinde davanın ön şart yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği- Borçlunun mal beyanında bildirdiği mallar üzerindeki mevcut haciz ve rehinler, davacının haciz sırası göz önüne alındığında mevcut malvarlığının borçlarını karşılamaya yetmeyeceği, borçlunun eski ve yeni adreslerinde yapılan haciz tutanaklarından borçlunun haciz adresinin kapalı olmasına rağmen "içerisinin boş olduğunun tesbit edildiği" anlaşıldığından, anılan haciz tutanaklarının İİK.nun 105. maddesi anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği- Davalı borçlunun ortağı ve yetkilisi olan üçüncü kişinin, borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğundan İİK 280/1-2 madde gereğince davaya konu tasarrufun iptale tabi olduğu-

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Da ...