Davalıların açmış oldukları tapu iptali ve tescil davasında, inşaatın durdurulması ile ilgili bir tedbir kararı almamış olduklarından, davacı yüklenici inşaata devam etmiş olup, ne şekilde sonuçlanacağı belli olmayan o davadaki muhtemel haklarından söz edilerek salt inşaatın durdurulmasını istemeleri, tedbir kararı istenmediğinden ve verilmediğinden davacı yüklenicinin inşaat yapımına devamında kötüniyetli olduğuna gerekçe yapılamayacağı, davacı yüklenicinin, geçerli sözleşmeye göre tamamlayıp bitirdiği inşaatla ilgili olarak işbu davada hak talep etmesi mümkün olup, ekonomik değer taşıyan ve işbu dava tarihinden önce yasal olarak tamamlandığı anlaşılan inşaatın konusu olan sözleşmenin geçersiz olduğundan sözedilemeyeceği- Sözleşmenin yapıldığı tarihte sözleşmeye konu arsanın, sadece tek maliki mevcut iken sonradan diğer davalıların arsaya paydaş olmaları sebebiyle sözleşmenin ilk paylaşım koşullarına göre uygulanması mümkün olmadığından, mahkemece, gerekirse mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, sözleşme tarihi itibariyle taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan emsal sözleşmelerdeki paylaşım oranları baz alınarak, davacı yüklenici ve davalı arsa sahibi arasında uygulanması gereken paylaşım oranının tespit edilmesi, tespit edilerek bu paylaşım oranına göre yüklenicinin hak ettiği dairelere isabet eden pay belirlenerek, bu oranda tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekeceği-

Davacı vekili, müvekkili ile davalı E. K. 22 parsel sayılı taşınmazın tamamının maliki iken 09.05.2006 tarihinde, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılarak, imal edilecek beş dairenin müvekkiline, bir dairenin ise arsa sahibi E. K.'a ait olacağ ...